Harika bir öğle yemeği yedik, pazar günü Kilisli'de..
Harikanın ilk sebebi, Mehmet Şahiner'in o benzersiz, o eşsiz, o muhteşem Kilis Mutfağı idi.. Tam üç saat süren o nasıl bir lezzet ikramı idi anlatılmaz.. Mümkün olduğu kadar değişik şeyler tadabilmek için porsiyonları çok küçük tutma kararı vermiştik, Mehmet'le birlikte.. Öyle oldu.. Saatler boyu, memleketimin en güzel yemekleri birbiri ardına sofraya sıralandı..
Eşkili yahni, semsek, içli köfte, kuru biber ve patlıcan dolmaları, soğan aşı, lahmacun, başta oruk, Kilis kebabları ve.. Doruk..
Künefe ve katmer..
Olmaz böyle şey..
Neden olmaz?..
Bizim aileyi bir araya getirmek kolay değil.. Yeni yıl yemeğimizde, saymadım, ama kırktan az değildik.. Kilis Müftüsü Muharrem Efendi ve eşi Velime Hanım'dan gelen ikinci, üçüncü, hatta dördüncü kuşaklar.. Bir de onur konuğumuz vardı.. Dr. Alaaddin Yavaşça ve muhterem eşi..
20-30, abartmıyorum, 40 yıl sonra birbirlerini ilk defa gören kuzenler vardı.. Hatta ilk defa görenler vardı..
Yılbaşı gecesi keyfim pek yoktu.. Pazar öğle tüm mutluluğum geri geldi..
Böyle bir aileye sahip olmaktan güzel ne olabilir ki?..