Geçen yıl Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan dönüyoruz, Paris'ten.. Ertekin yanımızda.. Güvenlikten geçerken halimizi görmelisiniz.. Benim yanımda koca bir bavul.. Langur lungur, tangur, tungur.. Sanırsınız mayın dolu.. Röntgen yetmedi, açıp baktılar.. Sonra da güldüler..
Bavul midye tenceresi dolu.. Midye tenceresi ne?.. Fransa ve Belçika'ya gidenler Leon'u bilir. Leon'u bilenler de o garip tencereyi..
Leon usulü midye yapmaya karar vermiş, Ertekin.. Sırf bunun tencerelerini almak için de Paris'e gelmiş.. İki gün dolandı, sonunda buldu..
Leon'a gittiniz mi bilmem.. Nefis bir görüntüdür bu.. Benim gibi ağzına midye koymayan adam bunu söylüyorsa, sıkı durun.. Yemem, ama yiyeni seyretmeye bayılırım. Bir midye kabuğunu kaşık, ya da açılmamış iki kabuğu Çin yemeği sopaları yerine kullanıp öyle iştah kabartarak yerler, suyunu gene o kabukla öyle bir içerler ki..
Bakarım.. Bakarken de çekinirim.. "Ne bakıyorsun, lokma mı sayıyorsun" derse..
Tencere tamam.. Midye..
"Bizim midyelere cesaret edemem" dedi Ertekin.. Sular kirli olunca, midye zehir taşıyabiliyormuş..
İthal ediyor.. Leon'un midyesini, Belçika'dan donmuş olarak ithal ediyor..
Yapmaya başladı.. Yesem, tadıp fikrimi yazacağım. Yemiyorum.. Eee..
Ertekin'de midye yiyenleri de çaktırmadan seyrettim.. Manzara lezzet dolu.. Hemen her midye yiyenle konuşmaya başladım..
"Güzel.. Çok iyi.. Enfes.." derken "Harika"ya geldi bir yılın sonunda..
O zaman "Tamam" dedim.. Şimdi İstanbul'da Leon usulü midye yemek isteyenler, Ertekin'e günün her saatinde uğrayabilirler. Patates kızartması ile servis yapıyor..
Üzerine Madam Simone'un enfes ev yapımı pastalarını da alabilirsiniz.. Ama son zamanlarda bir Krem Brüle çıkardı Ertekin.. En güzelini St. Tropez'de yemiştim. Bu Türkiye'de yediklerimin en güzeli..
Deneyin.. Midye ve Brüle ikramını beğenmezseniz eğer, hesap ödemeyin. Söyleyin garsona, bana yazsın.. Sizi yanılttığım için..