Ankara'da olup bitenler ve kültür, sanat konularında yardımcım, Serpil Gogen fevkalade ilginç bir yazı koydu önüme.. Özeti "Herkes resim yapabilir.. Herkes, ama herkes.."
Nasıl mı?.. Boş vaktiniz varsa eğer kendinize bir hobi yaratacak; önce bu yazıyı okuyun, sonra sokağa çıkıp, çok kolay, çok basit, çok ucuz alışverişinizi yapın.. Hemen bu hafta sonu resme başlayabilirsiniz..
Hayır.. Mucize değil.. Önce okuyun..
***
İlk resim hocam, ilkokul yıllarımda, rahmetli Ahmet Ağabey'di (Ahmet Taner Kışlalı).. İyi resim yapar, sabırla bana ölçü ve perspektif öğretirdi..
Ceviz kutusunu hâlâ saklarım, ilk yağlı boya takımımı Öcal Ağabeyim yurtdışından getirmişti. Değil boya malzemesi, Türkiye'de doğru dürüst defter kalem bulunmadığı günlerdi..
Şanslı bir öğrenciydim.. Ankara Koleji'nde Eşref Üren gibi bir büyük sanatçı hocam oldu.. Boş derslerde atölyesinde birlikte resim yapardık.
Tarhan Kitapevi, o yıllarda Ankaralı öğrenciler için bir türbeydi adeta.. Başka dünyalara açılan büyülü bir pencere.. Resim teknikleri üzerine sanat boyutu hayli yüksek harika yabancı dergiler getirirdi.. Almaya doyamazdık..
Daha sonra bir büyük resim ustası, nur içinde yatsın, Nimetullah Gerasim başta, Ankaralı çok iyi sanatçılardan dersler aldım.. Yetmedi, İlahiyat Fakültesi'nde tezhip derslerine devam ettim.. Ebru yaptım..
Derken, Amerika'da Boston yakınlarında küçük bir kentte geçirdiğim üç ay sırasında, bir sabah, yıllardır TRT2'de "Resim Sevinci" adı altında yayınlanan programa rastladım.. Tuvalden ekrana yansıyan sanat mıydı, tartışılır.. Zaten tartışılıyor! Ama müthiş ilgi çektiği, büyük bir işlevi olduğu gerçekti.. Duvar fırçasıyla hep ayni dağ, ayni gökyüzü, ayni dere, ayni ağaç aynı ev boyansa da, son derece sempatik bir programdı. Milyonlar tarafından izleniyor, dahası deneniyordu. Tıpkı şimdi bizde olduğu gibi..
Öncelikle, seyretmesi keyifliydi.. Sonra, denemesi kolay ve ucuzdu.. Eline fırçayı alan herkes, ekrandaki teknik üzerinde biraz çalışınca, hiç de fena görünmeyen resimler yapabiliyordu.. Günlerce imrenerek izledim.. Bizim televizyonda da böyle bir program olsa, emeklilerin ve ev kadınlarının yaşamı nasıl değişir, nasıl renklenir, diye düşünerek..
Yine o günlerde, kitapçı dükkânlarında, resim yapmayı kolay bir "hobi" haline getiren, malzeme hediyeli dergilere rastlardım.. O kadar renkli, o kadar ucuzlardı, ki almamak, denememek imkansızdı.. Zaten tirajları da inanılmazdı.
***
Osman Kermen, bilen bilir, Türkiye'ye bilimsel tenisi getiren kişidir. Türkiye'nin ilk basketbol hakemlerinden biridir. Hatta, Mehmet Ali Ağabey'in (Kışlalı) deyimiyle, "Türkiye'nin en cesur hakemi"dir. Doksan yaşına yakın, hala tenis oynayan bir tıp harikasıdır.. Hala, Spor Akademilerinde öğrenci yetiştirmektedir.. Kimya mühendisidir.. Çok çeşitli konularda, neredeyse bir yüzyılı kapsayan anılarını dinlemek, yakın tarihin yaprakları arasında dolaşmakla eşdeğerdedir.. Sürekli okur, sürekli yazar.. İlgilendiği her konuyu araştırır..
Son iki yıldır yeni bir hobisi var, resim yapmak.. Geçenlerde uğradım, boyaları, fırçaları defterleriyle enfes bir dünya kurmuş.. Yanda birkaç dergi gözüme çarptı.. Ömür boyu yurtdışında imrendiklerimden.. Üstelik, malzeme hediyeli.. Her dergiyle birlikte hediye edilen boyalarla, yağlı, sulu, pastel, guaj, kuruboya takımlarını kapsayan bir ressam çantasına sahip oluyorsunuz. İçerik, Cambridge Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanıyor. Her sayıda farklı kompozisyonlar, farklı boyalarla farklı teknikleri uygulamalı olarak sunuyor. Adı, Art Academy.. Bir Boyut Yayın Grubu ürünü.. (0212 337 19 19/ www.artacademy.com.tr )
Sloganı,"Herkes resim yapabilir"..
25 sayfalık pırıl pırıl baskı.. Temel bilgilerin yanı sıra, sanat sözlüğü ve "hobi" sayfaları var. Bir tane satın alıp göz atın! Hangi sayısı olursa.. Eğer meraklıysanız, her sayısını alarak sonunda her biri 10 dergiden oluşan 13 klasörlük uygulamalı resim eğitimi koleksiyonuna sahip olabilirsiniz.. Klasörde olması kullanım açından ayrıca kolaylık.. Ama arada bir ilgilenenler istedikleri sayıları alabilirler, zira her sayı kendi içinde bir bütün.. Yayınevi o şekilde programlamış. Deneyin.. Bir bakarsınız, o sihirli dünyanın eşiğindesiniz! Kim bilebilir?
Osman Bey bana eliyle yaptığı harika bir suluboya resmini hediye etti..