G.Saray, maç fazlasıyla liderliğe yükseldi. Oynanan futbolu nasıl buldunuz?
Geçen hafta birisi şaşkınları oynayan Beşiktaş öbürü hiç oynamayan İstanbulspor karşısında harikalar yaratan iki takım, Ankaraspor ve Galatasaray'ın mücadelesinde kalite, futbol ve heyecan bekleyenler fena halde yanıldılar.
Seyir zevki sıfır, kalitesi sıfır, tatsız tuzsuz vakit geçirme mücadelesinin sebebi iki takımın da birbirinden fena halde korkmasıydı. Ama daha çok korkan yaptığı değişikliklerle pek çok G.Saraylı'yı utandıran Gherogrhe Hagi'ydi.
Geçen hafta "Hagi, oyunu okumaya başlamış" demiştik. Acele etmişiz. Hagi, Ankaraspor'un bu hafta döküldüğünü, hele Tita da çıktıktan sonra 90 değil 390 dakika oynasa gol atamayacağını göremedi, farkedemedi ve o utanç verici Necati-Bülent değişikliğini yaptı.
G.Saraylılar'ın pek çoğu böyle bir değişikliği görmektense mağlup olmayı tercih ederlerdi. Hagi, G.Saray'ın büyük takım olduğunu unutmuş. İkinci sınıf bir takımı yönettiğini sanıyor. Olacak şey değil. Gerçekten olacak şey değil.
Öğleden sonra bakıyorsunuz Ersun Yanal, G.Saray'ı tahrip etmek istercesine bir kadro açıklıyor, hiç oynamayan Bülent'i çağırıp şu anda G.Saray ve Türkiye'nin en formda oyuncularından Hakan'ı F.Bahçe ve Aziz Yıldırım'a yaranmak uğruna kenarda bırakıyor. Hagi de Ersun Yanal'ı doğrulamak için yarışıyor. Bülent içeri Hakan dışarı. Yazıklar olsun!
Tecrübeli Arif ile genç Sabri'nin performansları hakkında ne diyeceksiniz?
Hagi ısrarla kendi asker arkadaşlarına umut bağlıyor. Her hafta söylüyorum. Arif'te ve Baliç'teki ısrarını Arda ve Cafercan'da gösterse Galatasaray'ın gelecek 10 yılına imza atacak 2 harika futbolcu bu takıma yerleşirdi. Ama Hagi'de gençlere güvenecek yürek yok. Hagi'de yürek yok. Her hareketiyle bunu gösteriyor. Dünkü Arif'e bu kadar zaman bir adamın tahammül etmesi için maçı gözleri ve kulakları kapalı izlemesi gerek. Görmüyor, kulakları tepkileri duymuyor.
Bu maçın G.Saray açısından iyi tarafı Ankaraspor deplasmanından 3 puan çıkması bir, ilk defa hazırlanmış bir duran toptan gol çıkarması iki, oldu. Biri duran biri hareketli iki golün de asisti Sabri'den geldi. Bu Sabri'yi de Saidou gibi bağıra çağıra medya takıma koydu. Hagi değil. Ama yarın Conceiçao ve Baliç iyileşirse Hagi kimleri oynatır göreceğim. G.Saray'ın ne yazık ki fikri sabitlerinden kurtulamayan korkak bir hocası var.
İlave bir eleştirim maçın yorumcusu Rıdvan'a. Top oyunda değilken Van Hooijdonk'un penaltısını (!) yakalayıp tekrar tekrar yayınlatıp yorumlatan Rıdvan, dün konu G.Saray ve Hakan Şükür olunca iki net penaltı pozisyonunu altını çizmeden adeta sesiz sedasız geçiştirdi. Türkiye'nin gerçekten en iyi televizyon yorumcusu Rıdvan'a ekran başında takım tutmak yakışmıyor.