Sakaryaspor seyircisi, maçtan çok kendi yönetimiyle ilgilendi. Sakarya seyircisi hem de Olimpiyat sezonunda beni spor adına, futbol adına, insanlık adına utandırdı. O her kulüpte var dediğim bir avuç çeteci belli ki bu maça hazırlıklı gelmişler. Bir anda tribünlerin beyaz mendillerle dolması niyetin kötülüğünün işareti. Bunları sokakta çevirseniz kaçının cebinde mendil çıkar
Daha sezonun başı. Sen Türkiye Ligi'nin en iddialı takımlarından biri G.Saray'la oynuyorsun, golü buluyorsun, başa baş mücadeleyi sürdürüyorsun. Tesadüf denilecek bir golle yenik duruma düşüyorsun, ama daha bitime tonla zaman var. Takımının arkasında duracağına hiç utarnmadan, hiç sıkılmadan bir spor adamına, hem de kendi kulübünün başkanına şerefsiz diyebiliyorsun. Şeref lafı öyle ikide bir ağıza alınacak sözcüklerden değildir. " Acaba hanginiz daha şereflisiniz" diye sorarlar.
O tribünde sanıyorum vali de, emniyet müdürü de vardı. Ve bu sene tribün terörüyle mücadele edecek yeni bir yasa da yürürlüğe girdi. Hani yasa? Hani bu yasayı yürütmekle görevli valiler ve emniyet müdürleri Ortada fol yok yumurta yokken bir insanın, yönetimin şerefiyle oynayanlar yarın bu lig düşme-kalma ortamına girdiğinde neler yapabilirler, tasavvur dahi edemiyorum. Bu pislikler, bütün kulüplerin tribünlerinden uzaklaştırılmalı. Yasa yetmiyor. İçişleri Bakanı'nın bütün vali ve emniyet müdürlerine, " Bu işle mücadele etmezseniz ben sizinle mücadele ederim" emrini vermesi lazım. Benim şerefime sövecekler, bir yanımda vali, bir yanımda emniyet müdürü hiçbir şey yokmuş gibi oturmaya devam edecekler. Böyle şey olmaz. Bu rezaletleri görünce inanın ne maçı izlemek geliyor içimden ne de yorumlamak.
G.Saray'da bir düzelme görüyor musunuz?
Hagi bindiği dalı kesmeye devam ediyor. Yani futbolu bu kadar uzun zaman ve iyi oynamış bir adamın hastalık bu kadar meydandayken teşhis koyamayışını anlayamıyorum. Hasan Şaş, Ergün, Conceiçao, Baliç orta dörtlüsünden dördü de Galatasaray'da oynamaz. Her hafta ısrarla bu dörtlüyü sahaya sürüyor. İlk haftalar farkına varamadı ama son haftalarda bu sahaya çıkardığı dörtlünün kurallar o kadarına izin verdiği için üçünü değiştiriyor. Olmadığını gördü diyorsun ertesi hafta yine aynı dörtlüyle sahaya çıkıyor. Sabri, Volkan, Saidou kenarda. Sezon öncesi hazırlıklarında ışıl ışıl yanan gençler Arda, Mülayim, Cafercan'dan hatır için biri dahi yok. Hagi ısrarla birlikte oynadığı tekaütler takımını sahaya sürüp mucize bekliyor. Futbolda mucize bir maçta olur. Koca bir sezonu bu içi geçmiş, ruhunu kaybetmiş, heyecanını yitirmiş adamlarla oynayacağını düşünmemeli. Böyle birer haftalık vizelerle bu iş gitmez. G.Saray, futbol diye bir şey oynamıyor. Sakaryaspor, bu ligin en zayıf takımlarından biri. Kendi seyircisi de düşman. Bu Sakarya'yı yenmek için zorlanıyorlar. Bir karambol golüyle güç bela kazanıyorlar. Bu ne kadar böyle devam eder? Hagi kendine de G.Saray'a da yazık ediyor.