Abuzittinciğim,
Bu hastalığı bi türlü yenemedik.. İlla tenkit! Yav bu memlekette hiç mi iyi iş yapılmıyor, bu hükümet hiç mi doğru kararlar almıyor? Alıyor.. Alıyor ama tek satır yazı yok.. Varsa da en arka sayfalarda, mikroskopla ara da bul! Ne demiş Başbakanlık "...müsteşarlar, genel müdürler yurtiçi yurtdışı görev gezilerinde her zaman uçak kullanmasınlar.. Trene, otobüse de binsinler!" Bu bir reform değil mi Abuzittinciğim.. Nedir o zırt pırt uçakla oraya buraya gitmek.. Biraz tasarruf yapmak lazım.. Kemeri hep dar gelirli vatandaş mı sıkacak? "Sayın genel müdürümüz neredeler?"
"Az önce otobüsle Londra'ya hareket ettiler.."
İşte tasarruf dediğin böyle olur! Bak Allah'ları, var bu "Deprem Giderlerini Karşılama" fonundan da şimdiye kadar tek kuruş harcatmamışlar. Trilyonlar.. 400 mü 500 mü öyle trilyonlar. Bu yıl da ilaveten bütçeden 50 trilyon kaynak ayrılmış ama gene tek kuruş harcanmamış..
Hükümet dediğin böyle olur.. Helal olsun! Bu ne fonu dersen, deprem sonrası yatırımları hızlandırmak için kurulan fonmuş.. Ya, işte böyle.. Ama yazmazlar.. Trilyonlarla tasarruf.. Satır yok satır! Allah sizin.. Hadi neyse!?
Deprem diyince aklıma geldi Kandilli Rasathanesi Müdiresi Gülay hocanım neden ikide bi insanların moralini bozuyor? Demiş ki; "Marmara'da her an 7.2 şiddetinde deprem olabilir!" Olursa olur bunu ikide bi kafamıza kakmaya gerek yok. Ayrıca da bunun tedbiri de alındı.. Hükümetimiz her şeyde olduğu gibi bunun da tedbirini aldı.. İki milyon mu, yoksa üç mü sayısını şimdi unuttum ceset torbası hazır.
Kameraların karşısına geçip illa da bi şi'ler söyleyecekse başka şeylerden bahsetmek lazım.. Mesela "İstanbul'da imara açılması düşünülen yeni dere yatakları hangileridir ve kaç ölçekli bi depremle yerle bir olacaktır?" gibi..
Bu iç kapatıcı konuyu değiştireyim.. Olimpiyatların açılış törenini seyrettin mi Abuzitinciğim? Hani bizim sporcular geçerken kameralar bi an Başbakanımızla eşini gösterdiler.. Emine hanım sıkmabaşıyla ne kadar da zarifti.. Türkiye'miz için dünyaya verilen ne olumlu ve de anlamlı bi mesajdı bu fotoğraf.. Atatürk'ün Türkiye'si ve onun başbakanının eşi.. Öyle sanıyorum ki Emine hanımın başı tüm dünyada bi moda olarak patlayacak.
Bütün first lady'ler hatta belki de Peygamber sülalesinden olduğu halde başı açık Ürdün kraliçesi bile başını böyle saracak..
Fakat bu arada çok gariptir, ne zaman resmi kabullerde, dış gezilerde, yabancı devlet liderlerine verilen ziyafetlerde, devlet büyüklerimizin eşlerini, böyle başla görsem, görünmeyen bi şi de gelip boğazımı sıkıyor, daralıyorum.. Bu niye böyle oluyor bi türlü anlam veremiyorum.
Yoksa bu bi çeşit hastalık mı? Fıtık mı oluyorum?
Münasip yerlerinden öperim Abuzittinciğim Kardeşin Güneş