Konuya aşktan girmişken, yemek meselesine de değinmek gerek. Yani bir annenizin yemeği, bir de sevgilinizle yenen yemek. Hele aşkın ilk zamanlarında çiğ tavuk bile yer insan. Ahh ah! Söz konusu kitap Prof. Dr. Arman Kırım tarafından yazılmış "Tazesi Makbuldür".
Yahu yemek yemeye ve pişirmeye bayılırım da amma da cahilmişim be usta. Bu günden tezi yok sardım en iyisinden bir yemek kursuna yazılacağım. Tabii Arman Kırım kadar olabilmem için dünyayı arşınlamam lazım.
Dünya mutfakları, pişirme ve yeme teknikleri öyle güzel anlatılmış ki. O da yetmemiş, çeşitli mutfaklardan yemek tarifleri, en iyi restoranlar sıralanmış. Bir sürü şey öğrendim.. Mesela iyi salata sosu limonla değil, sirkeyle yapılanmış. Hakiki köri, yirmi iki çeşit baharatın karışımından elde edilirmiş.
Tazesi olan baharat otlarının tazesi kullanılmalıymış. Tatlı kırmızı biber dışında baharatlar taneli alınıp, yemeği pişirmeden değirmende öğütülürse esas tadını verirmiş. Et suyu etten değil, kemikten yapılırmış. Daha neler neler...
İyi bir gurme olacaksanız, önce bu kitabı okuyacaksınız. Sonra da dünyayı dolaşacaksınız.
Off yine iştahım kabardı, diyetin tadı kaçtı. Arman Kırım'ın evine konuk olup, mamişleri yuvarlayasım var... Acaba sesimi duyar mı?