Galatasaray'da bir kongre daha geride kaldı ve Özhan Canaydın tekrar başkan seçildi. Kongre öncesi söyledikleriniz camiada çok tartışılmıştı. Şimdiki düşünceleriniz nedir?
Sabah 11.00'de istifam kulübün başkanlığına fakslandı. Verdiğim sözlerin arkasında dururum. Özhan Canaydın'a oy veren bir kongrenin üyesi olmamın bir anlam taşımayacağını söylemiştim. Özhan Canaydın, sadece Galatasaray tarihinin en başarısız başkanı değildir, buna ek olarak Galatasaray camiasına da iki çok önemli konuda, finansman ve Fatih Terim hakkında yalan söylemiştir. Bunları benim affetmem söz konusu değil. Gördük ki Galatasaray kongresi affetmiş. O zaman o kongreyle benim bağdaşmam mümkün değil. Şu andan itibaren daha özgür bir gazeteci olarak hissediyorum kendimi.
Şunu kesin olarak söyleyebilirim. Galatasaray'da Özhan Canaydın'ı devirmeye kararlı muhalefet Mehmet Cansun'dan başka bir aday bulabilseydi, ya da en azından yeşil listede başta Alp Yalman'ın adı yazsaydı ve Cansun onun ekibinde olsaydı bugün Özhan Canaydın gitmişti. Oyların pek çoğu kongreye dahi gitmedi. Mehmet Cansun'a oy vermemek için gitmediler. Çevremde tanıdığım sayısız insan var. 200 oy hikaye. "Biz Özhan Canaydın'a vermeyiz ama Cansun'a da vermeyiz. O zaman kongreye gitmeyelim" dediler. Buradan bakarak diyorum ki ben, 100. yılda kimin Galatasaray'a başkan olacağı belli değil. Özhan Canaydın'ı yıkmaya kararlı muhalefet yanlışının farkında. Daha o akşam kongrede oy verme süresinde fark ettiler. Pek çok Galatasaraylı "Mehmet Cansun'a oy vermemek için Özhan Canaydın'a veriyoruz" dedi. Olağanüstü kongre için imza toplama çalışmalarına başlandı bile Galatasaray'da. Bu defa daha rahat oy alabilecek, kimsenin tepki göstermeyeceği bir aday bulacaklar ve o adayın başkanlığında olağganüstü kongre taleplerini yapacaklar. Gerekli imza toplanırsa kongreye çağırmak zorundadır yönetim. Onun için tekrar söylüyorum. 100. yılda GS'ı kimlerin yöneteceği hala belli değil.