Beşiktaş'ın üç aydaki müthiş düşüşü sonrası kulüp yönetiminde Lucescu'ya negatif sesler çıkıyor.
Bunların hepsi lafı güzaf. Varsa yoksa tabeladır ve puan cetvelidir. Lucescu'nun ne olduğu iki senedir belli. İki senedir de bu Beşiktaş yönetiminin her bir bireyi, başkandan başlayarak "Lucescu'nun arkasındayız, 5 yıllık sözleşme yapacağız, ölünceye kadar ebediyen teknik direktörümüz" neler söylediler. Ne zaman ki iş döndü, birdenbire Lucescu'nun yanlışları. Böyle şey yok. Fenerbahçe şampiyon olmadı. Bursa maçını kaybedebilirdi. 46'da bir dakikada iki net pozisyonu var Bursa'nın. Sonra da Biyediç hediye etmek için elinden geleni yaptı. Maçı Fenerbahçe kazanmadı, Biyediç verdi. Fenerbahçe de, Beşiktaş da kalan 8 maçlarını da kaybedebilirler. Ligin şampiyonu çok değişebilir. Trabzon da olabilir. Galatasaray bu kadar kopmasa, onlar bile olabilirdi. İki takımda da futbol istikrarı yok. Fenerbahçe kötü oynarken kazanıyor, Beşiktaş kötü oynarken kazanamıyor. Fark bu. Ama ikisi de kötü oynuyorlar. Yine de "Fenerbahçe şampiyon" demek için erken. Bütün bunlara rağmen Beşiktaş şampiyon olursa bu Beşiktaş yönetimi Lucescu hakkındaki laflarını unutur. "Biz demiştik zaten.. O en büyük hocaydı, biz ona her zaman güvenmiştik, her zaman arkasındayız, 5 senelik 10 senelik kontratı bu" derler.
Galatasaray'a bakın. Özhan Canaydın "Sonuna kadar arkasındayım" dediği Fatih Terim'i ilk kongre krizinde harcayıverdi. Teknik direktör hakkında söylenen hiçbir lafın samimi olduğuna inanmıyorum. Hiçbir kulüpte. Bile bile yalan söylüyorlar. Tabela neyse ona göre konuşuyorlar.
Lucescu hep aynı Lucescu. Korkak, çekingen, pısırık, futbolunu savunma üzerine bina eden, hücuma kalktığında işi beceremeyen. İşte son haftalardaki Beşiktaş. Gol atmaya yönelik oynadığı zaman her maçta ikişer üçer yemeye başladı. Hem savunma hem hücumu bilmiyor Lucescu. Hayatı boyunca da bilmedi. Sezon başında Avrupa'nın en iyi kadrolarından birine sahip Beşiktaş'ın oynadığı futbol meydandaydı. Eleştirdiğimiz zaman Hıncal Uluç Beşiktaş düşmanı bir haindi. Hepsi benim sözüme geldi. Niye? Hıncal haklıymış anladılar diye değil. Tabela şimdi öyle gösteriyor.