G.Saraylı futbolcular, Akçaabat Sebat önünde sanki angarya bir maça çıkmış gibiydi. Niye gitmişler, niye oynamışlar onun bilinci dahi yoktu. G.Saray adına bir tek gol dakikasını hatırlıyorum. Gerek akın, gerek Hasan Şaş'ın asisti ve gerek Hakan Şükür'ün mükemmel vuruşuyla akıllarda kalacak bir goldü. Ama o kadar kötü bir maç oynadı ki Galatasaray, o muhteşem gol de işe yaramadı. Maç başından sonuna Akçaabat Sebat'ın hakkıydı. İlginç bir adam var Akçaabat'ta: Selahattin. G.Saray'ın savunmasını neredeyse tek başına çökertti. Bütün gol pozisyonlarının içinde vardı. Ama havadan, yerden 6 net pozisyonda çerçeveyi bulamayışı ilginçti. Bu toplara doğru vurmayı başarsa G.Saray, bir tarihi yenilgi daha alır, Selahattin de tarihe geçerdi. Ama bu adama dikkat! Akçaabat Teknik Direktörü Mehmet Birinci, belli ki G.Saray'dan korkmuş. Orhan Kaynak, ki ilk maçta G.Saray'ı perişan etmişti, Sumiala ve Oktay gibi herkesin iştahını kabartacak 3 golcüyü kenarda bırakan bir 11'le sahaya çıkması bu çekingenliğini gösteriyordu. Ama G.Saray o kadar kötü oynadı ki Birinci, gol adamlarını ikinci yarıda birer birer oyuna sürdü. Orhan'ın 4 dakika sonra sakatlanması G.Saray'ın büyük şansıydı. Onu bile değerlendiremediler. G.Saray, kelimenin tam anlamıyla zavallı bir futbol sergiledi. Orta saha adamları, sadece geriye ve yana pas vermek zorunda kaldılar. Çünkü ileride kendini gösterip top isteyen bir tek adam yoktu. G.Saray'ın derinlemesine oynadığı topların neredyese yüzde 95'i sahanın her yerini parselleyen Akçaabatlılar'a gitti. İleriye pas yapamayan bir takımın oyun kurması, pozisyona girmesi, gol atması mümkün değil. Hele Hasan Şaş da oyundan alındıktan sonra G.Saray tamamen tükendi.
* Fatih Terim'in son maçlarına çıkıyor olması da oyuncuları motive edememişti. Bir defa Akçaabat çok iyi oynadı. Bunu kabul etmek lazım. Böyle bir motivasyon görmedim. Maçı da ligi de her şeyi de bırakmış gibiydiler. Aslında Fatih Terim de öyleydi. Bütün maç boyunca kulübesinde oturup oyunu seyretti. Böyle bir motivasyon yaratmayı düşünen hocanın en başta kendisinin motive olması lazım. Takıma veda etmiş, kenarda sessiz oturan bir hoca, hangi futbolcuya heyecan verebilir. Anlaşıldı ki G.Saray seneye Avrupa'da olmayacak. Bu da yeni yönetim için bir bakıma avantaj. Takımı A'dan Z'ye yenileme için onlara bu durum verebilir. Mondragon'dan başlayarak takıma herhalde yeni bir ilk 11 lazım.