Etiler'den Bebek'e inen yokuşun tam başı, kavşak ve ışıkların orasının nasıl otopark olduğunu yazmıştım. Devlet yasağı üç gün sürdü. Oraya gelen polisler "Hıncal yazdı, kusura bakmayın" deyip, üç gün kuş uçurmadılar.
Şimdi eski tas eski hamam..
Bebek'ten çıkıyorum. Kavşağa geldim.. Kırmızı yandı.. Yeşil bekliyoruz sıra olmuş.. 34 GC 233 plakalı uyanık bekler mi?. Bizi sollayıp sıranın en başına geldi. Bre aman.. Orası geliş şeridi.. Tek şerit.. Kendilerine yeşil yanan arabalar aşağı inemiyor.. Yol kilit..
Peki niye tek şerit..
34 TB 9741 ve 34 BK 667 plakalı beyzadeler de tam kavşağın içine, trafik lambasının hemen altına park edip gitmişler..
Yahu İstanbul'un bu kadar göbeğinde kuralları bu kadar pervasız hiçe saymak, en azından polisin itibarına ayıp olmuyor mu?..
Olmuyor..
Çünkü kavşağın içinde bir araba daha var, park etmiş..
Plakası 34 A 85162.. Yani ekip arabası.. Yani polis..
Ve tüm bu rezillikler polisin gözü önünde oluyor.. Kendisi de kuralı çiğneyen polis aldırmıyor.. Polis görevini bilmiyor. Ne bileyim.. Belki bu göz kapamanın bedeli var..
Bu ülkede polisin saygınlığını yok etmek için elinden geleni yapanların başında gene polislerin gelmesi ne üzücü..