Gaziantep mucizesini bu köşede günlerce yazmıştım.. İnsanın hayal gücünü de zorlayan başarıları ve bu başarılara imza atmış belediye başkanını.. Bir yerli "Şehir ve Adam" dizisine konu olacak bir başkan vardı Antep'te.. İktidarlara muhalif bir başkandı. Ekonomik krizlerin en yoğun olduğu dönemlerde görev yapıyordu. Buna rağmen başarmıştı. Celal Doğan Antep'te bir mucize yaratmıştı. Şikâyet etmemiş, özürler peşinde koşmamıştı. "Halkım beni iş için seçti" demiş ve harika projeler üretmişti. Hepsini de gerçekleştirerek. Bugün Antep, Güneydoğu'nun değil, Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en çağdaş kentlerinden biri.. Türkiye'nin yaşadığı sorunların hemen hiçbirini yaşamıyor. İşsizlik dahil.. "Gaziantep üniversitelere araştırma konusu olacak bir gelişme" diye yazmıştım.. Siyasal Bilgiler'de bize "Tenessee Vadisi"nin nasıl geliştiğini ders diye okutmuşlardı. Antep'teki gelişme Tenessee'ye fark atardı.. Gaziantep'i iki gün gezebildiğim kadar gezdim.. Celal Doğan'ın imzasına rastlamadan iki metre yürünmediğini gördüm.. İstanbul'a döndüğümde, hayatımın en keyifli, en gururlu yazılarını yazdım.. Şimdi Celal Doğan, çok daha büyük bir misyon yüklenmeye hazırlanıyor.. Gönlünde yatan aslanı biliyorum.. İstanbul!.. Gaziantep'te 15 yıl.. Kazanılan büyük deneyim.. Ve de orda yapılacak hemen her şey başarılmış.. Kalanları devam ettirecek kadrolar yetiştirilmiş.. Gözü arkada kalmadan veda edebilir.. Celal Doğan İstanbul'u fethetmeyi düşünüyor.. İstiyor.. Tabii onun istemesi yetmez.. Deniz Baykal'ın istemesi gerek.. Deniz Baykal'ın istemesi için de Celal Doğan'dan korkmaması.. Gölgesinden korkan Deniz Hocamın, CHP Kurultayı'na tek başına girebilmek için oylama sabahı yaptırdığı yangından
yangından mal kaçırma tüzük değişikliklerini hatırlıyorum. Bedri Baykam ödünü patlatmıştı. Sırf konuşmasın diye neler yapmıştı. "CHP küçük kalsın, ama kendine kalsın" kafası, Celal Doğan gibi bir devin İstanbul'u fethetmesine izin verir mi?. Sanmıyorum.. Baykal İstanbul'a, kaybetme pahasına bir emir kulu istiyor. Aksi olsa Celal Doğan'a balıklama dalardı. Daha bugünden Celal Doğan'ın İstanbul adaylığı açıklanmıştı ve çalışmalar başlamıştı. Niye uzatıyor işi?.. Çünkü korkuyor.. Niye korkuyor?.. Çünkü Celal Doğan İstanbul'da CHP'yi toparlayabilir. Ayağa kaldırabilir.. Kazanabilir.. Kazanırsa, Antep başarısı meydanda.. İstanbul'da öyle işler yapar ki, CHP gene milletin umudu olur.. Peki bunları başaran adam, partiyi Deniz Baykal'ın altından çekiverirse.. İşte korku bu.. Celal Doğan Antep'te kral.. İmparator.. O bu krallığı bırakıp İstanbul'a, partisine ve ülkesine hizmete gelmeye hazır.. Baykal hala düşünüyor.. Hâlâ İstanbul'u, ülkeyi ve partisini değil, o kahrolası koltuğunu düşünüyor..

***
Üç hafta mı oluyor ne?.. Televizyon izliyorum.. Veysel Eroğlu, AKP İstanbul aday adayı olmak için istifa etmiş.. TV'ler ana haberlerinde Eroğlu'nu nerdeyse AKP adayı ilan ediyorlar. Çok iyi bildiklerim var. En güvenilir kaynaklardan.. Ertesi gün köşemde yazabilirim. İçim razı gelmiyor. Telefona sarıldım. Gazeteyi aradım.. "Yazı işlerinde sorumlu kim varsa.." diye.. Alev Er çıktı karşıma.. Anlattım.. "Eroğlu'nun şansı yok.. Hatta Başbakan kendisinden izin almadan istifa ettiği için ona öfkeli.. Bir numaralı aday Tuzla Belediye Başkanı.. İki numara Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş.. Üç numara da Pendik Belediye Başkanı. Başbakan aslında Tuzla Belediye Başkanı'nı istiyor. Tuzla Belediye Başkanı müthiş işler yaptı. Fevkalade tutucu olmasına rağmen en laiklerin bile alkışını aldı. Ancak Kadir Topbaş'ın Beyoğlu başarıları daha göz önünde.. Teşkilat ve medyada Topbaş'ın ağırlığı var. Pendik Başkanı da plase.. AKP adayı bu üçlüden çıkacak.. Kaynağım sağlam, merak etmeyin." İstanbul Belediye Başkanı'nı konuşuyoruz.. TV'lerin tam tersini söylüyorum birinci sayfadan büyük bir haber bekliyorum.. Hem önemli, hem atlatma.. Verdiğim haberi, ertesi gün 18'inci sayfada, başlıksız, bir başka haberin peşine takılmış üç satır olarak buldum.. Tekrar ediyorum 15-20 gün önce.. Dün sabah baktım.. Sürmanşet.. Finale üç isim kaldı.." Benim haftalar önce verdiğim "Veysel'in şansı yok. İş Tuzla, Beyoğlu, Pendik belediye başkanları arasında bitecek" haberi, altında Ahmet Hakan imzası olunca birden sürmanşete çıkmış, 20 gün sonra.. Ahmet'in "Bu üç ismi not edin" dedikleri, Sabah'ın haftalar öncesi 18'inci sayfasının dibinde sekiz punto ile not edilmişti aslında.. Bir daha kendi haberlerimi kendi köşemde mi yazmam gerek?. Nasıl takımız biz?.