NTV'deki 90 Dakika'da "Bu ülkede spor gazeteciliği ölmüş" dedim.. Fenerbahçe en popüler takım.. Tüm spor sayfaları Fener organı gibi çıkıyor ve bu defa da olay tam Fener'den.. Beşiktaş'ı devirmelerini kaleci hataları önlemiş. Rüştü gibi bir devi beğenmeyip yollayan Fener'de kale bir acemiye emanet ve o da her maçta bir şeyler yapıyor. Fener'de kaleci Recep.. Yedeği Volkan.. Bu yedek Volkan Ümit Milli Takımı'nda esas kaleci.. Yedeği Recep.. Ayni iki kaleci hakkında iki teknik direktör taban tabana zıt düşünüyorlar.
Bundan iyi gazetecilik olayı olur mu?..
Yaparsın bir tam sayfa.. İstatistiklerle karşılaştırırsın iki kaleciyi.. Önemli maçlardaki kurtarış ve hatalarını hatırlatırsın. Bulursun Daum'u.. Bulursun Raşit'i.. Oturursun karşılarına.. Konuşturursun.. "Efendim konuşmuyorlar.." Konuşanı yazmak gazetecilik mi efendi.. Marifet susanı konuşturmak değil mi?. Bu ülkede yığınla ünlü kaleci var. Onlardan görüşler alırsın. Fener'in her maçını izleyen uzman köşe yazarlarından görüşler alırsın.. Kalecilerin kendileri ile konuşursun. Barcelona'yı arar, ikisini de tanıyan ve yerini bunlara bırakan Rüştü ile konuşursun. Öyle bir Recep/Volkan dosyası yaparsın ki, bütün futbol camiası, bir hafta senin sayfanı konuşur.. "Nerdeee" dedim, NTV'de, "Nerde bu gazetecilik kafası.." .. ve sabah gazetemi aldım ki, birinci sayfada sürmanşet.. "İki tercihten biri yanlış. Daum mu haklı, yoksa Raşit mi?.. Spor'da.." "Gazeteye gider gitmez spora uğrayıp, akşamki sözlerim için çocuklardan özür dileyeyim" dedim içimden. Heyecanla spor sayfalarına saldırdım. Bre aman.. Recep/ Volkan haberi yok.. Birgün evvel Vatan Anadolu baskısı ile İstanbul baskısını karıştırıp saçma sapan bir manşetle çıkmıştı.. "Fener Recep'i yenemedik.." Bizim Recep/Volkan sayfası da karambola mı geldi.. Bir daha döndürdüm sayfaları ve buldum. Birinci sayfadaki anonstan daha küçük bir haber.. Üstelik bu defa öyle güzel de saklamışlar ki.. Ve haberde anonsta yazılandan fazla tek kelime yok.. Bir ilkokul öğrencisine "Yahu şu Volkan/ Recep olayını yaz" deseler bu kadar yazar ancak.. Neden?.. Çünkü nazik popolarını kaldırmak ve olayın peşine düşmek işlerine gelmemiş. İki telefon etmeye dahi gerek görmemişler ve harika bir fikri, harika bir gazetecilik olayını piç etmişler.. Ne var sayfalarda.. En başta benimle geyik muhabbeti.. Ömer yazmış.. Kazım her salı olduğu gibi Beşiktaş amigoluğu yapmış, Haftaya Bakış sayfasında.. Levent yazmış.. Cengiz yazmış. Yetmemiş Savaş Ay yarım sayfa patronun tavla oynadığın yazmış.. Amma velakin, tam sayfa, hatta iki sayfa olacak, Fener'de gündem yaratacak harika bir konu 20 satırla, hepsi de herkesin bildiğini özetleyen 20 satırla geçiştirilmiş. Bravo benim spor servisime.. Alkışlar.. NTV'deki sözlerimi yalama zorunda bırakmadıkları için..