Galatasaray, 2010-11 sezonuna kadarki son 11 yılda Avrupa Kupaları'nda toplam 112 maç yaptı. 2004-05 sezonunda Avrupa'ya çıkamadı. 10 sezonda 112 maç. Ortalaması 11 maç. Bu sezon Avrupa defteri 4 maçta kapandı.
Galatasaray Avrupa'da maç oynama alışkanlığında uzak ara Türkiye'nin lideri. Fatih Terim, "Avrupa'da başarı için üç günde bir maç oynama alışkanlığını kazanmalıyız" derdi. Performansa baktığımız zaman Galatasaray'ın Avrupa Kupaları'ndaki maç sayısının üç sezon hariç hep iki haneli olduğunu görürüz. Bu sezon, Karpaty Lviv'e beklenmedik şekilde elenince Türkiye Kupası grup maçlarına kadar Galatasaray üç günde bir maç oynama alışkanlığından uzak kalacak. Zengin kadrosu ve sekiz yabancısını göz önüne alırsak haftada bir maç oynamak Galatasaray'ın alışkanlıklarına tembellik getirebilir. Bu refleksin kaybolmaması ve geniş kadronun aktif kalması adına ya Rijkaard yönetime hafta içinde maç oynama için rakip talebinde bulunmalı ya da yönetim Rijkaard'a maç oynama teklifini getirmeli.
Hafta arası yerli veya yabancı takımlarla yapılacak maçlar futbolcuları form olarak ayakta tutar. Rekabeti arttırır. Kontenjana takılan yabancı futbolcuların maç alışkanlığını kaybetmelerini önlerken takıma uyumlarını da hızlandırır. Rijkaard da kafasında sabit bir kadro oluşturmaz, daha farklı taktikleri ve bazı oyuncuları farklı mevkiilerde deneyebilir. Sakatlıktan çıkan oyuncunun düzeyini görebilir. Bunlara maç alışkanlığını yeniden kazandırır.
Diyeceksiniz ki, "A2'de oynasınlar." Türkiye'de yıldızları A2'de oynatacak babayiğit bir hoca veya yönetim görmüyorum. Bizim A2 Ligimiz, gerektiğinde Ferdinand'ın, bizim Tugay'ın oynadığı İngiltere Rezerv Lig örneğinden hareketle kuruldu ama kafalarda o düzeye henüz gelmedi.