Milli Takım ve kulüp takımlarımız, uluslararası maçlar için deplasmana en az bir gün önce gidiyorlar. Karşılaşmayı oynayacakları statlarda yaptıkları çalışmada hem taktik deniyorlar hem de zemini test etme imkanı buluyorlar. Bazı zeminler halı gibi oluyor ama futbolcular çimleri uzun bulabiliyor, bazen de zeminler patates tarlasını andırıyor. Bu antrenmanda teknik heyet ve futbolcular zemin hakkında bilgilendikleri gibi, futbolcular nasıl bir ayakkabı seçeceklerini belirliyorlar.
Anca kulüpler, hatta Milli Takım yurtdışında yaptıkları bu uygulamayı Türkiye'de gözardı ediyorlar. Milli Takım, Belçika maçı öncesi Ali Sami Yen'de çalıştı, Saracoğlu'na hiç gitmedi. Belçika malzemeleri geciktiği için Saracaoğlu'nda antrenman yapmadı ama futbolcular zemini kontrol etti. Bu çok önemli ayrıntıyı kulüplerimiz Türkiye'de de uygulamalı. Ligin ilk beş haftasında birçok stadın zemini içler acısı halde. Hatta futbolcu sakatlayabilecek kadar kötü durumda.

TFF DEVREYE GİRMELİ
Ankara'daki 19 Mayıs Stadı suni çim yapıldığında aklını kullanan teknik direktörler takımlarını zemine alışmaları için buraya erken götürüp antrenman yaptırdı. Örneğin; Mustafa Denizli Beşiktaş'ın şampiyon olduğu sene Ankara'daki maçlara kafileyi erken götürüp futbolcularının zemine uyum sağlamaları için 19 Mayıs'ta idman yapmalarını sağladı. Bu uygulamayı her kulüp yapmalı; Futbol Federasyonu da bu imkanın ev sahibi kulüplerce tanınmasını sağlamalı. Bir eşitsizliğe yol açmadan her kulübe aynı fırsat tanınmalı.
Türkiye'de kulüpler bir gün önce deplasmana gidiyorlar, antrenmana çıkmıyorlar, zeminin kötü mü, iyi mi olduğunu test etmiyorlar. Ve maç günü her türlü sürprizle karşılaşabiliyorlar. İstedikleri sonucu alamayınca "Zemin kötüydü. Ayakta duramadık. Pas yapamadık. Arzu ettiğimiz futbolu oynayamadık" bahaneleri üretiliyor.
Böyle bahaneler istemiyorsan önce eşeğini sağlam kazığa bağlayacaksın. Örneğin, Galatasaray 10 gün sonra Karabük'e gidecek. Zeminin delik deşik olduğu televizyondan görünüyor. Ayağa pas oynamak imkansız. Bu zeminle maç günü tanışmaktansa bir gün evvel antrenman yaparsan, hem zemini tanırsın hem de seni top oynayabilecek, ayakta tutabilecek krampon tercihini doğru ve sağlıklı bir şekilde yapabilirsin. Üstelik Avrupa'da bir gün önce yapılan antrenmanları teknik direktör yönetiyor. Türkiye'de maç öncesi ısınmayı sadece yardımcılar yaptırıyor; teknik direktörler sahaya bile çıkmıyor. Hocalar, Avrupa maçlarındaki uygulamayı Türkiye'de de yapsalar belki oyun şablonunu değiştirecekler, belki de kafalarındaki 11'i yeniden belirleyecekler. Unutmayalım ki; başarı ayrıntılarda gizlidir.