Rijkaard, Tallinn'de rotasyonun boyunu uzatınca takım uyumundan yoksun bir Galatasaray izledik. 5-0'lık skora imza atan kadrodan sahada sadece kaleci Leo, Sabri ve Aydın vardı. Tam sekiz oyuncu değişmişti. Bu, Rijkaard'ın geniş kadrodaki oyunculara "Size güveniyorum" mesajıydı.
Galatasaray maç boyu kadro kalitesi daha düşük olan Levadia Tallinn önünde topa daha çok hakimdi ama oyuncuların birbirleriyle oynama alışkanlığı olmadığı için ayağa pas trafiği iyi işlemedi.
Aydın ve Serdar ikilisi kanat bindirmelerinde etkili olamadı. Alpaslan solbekte sık ileri çıkmasına rağmen savunmada arkasına rakibi sürekli kaçırdı.
Oyunu kurmada ve final paslarında tüm yük Elano'nun sırtına bindi. Brezilyalı yıldız sıkı markaj altında oynamasına rağmen, Nonda'ya mükemmel bir gol pası verdi. Genç Serdar, Elano'nun iki gollük pasını tecrübesizliği nedeniyle gole dönüştüremedi. Rijkaard, Galatasaray golü yiyince oyuna hemen elini soktu. Alpaslan'ı çıkarıp, Serdar'ı aldı. Sabri'yi sola çekti. Aydın'ın yerine Arda girince Galatasaray önde top tutmaya başladı. Enerji küpü Sarp da oyuna girince orta saha güçlendi, savunma rahatladı.
Galatasaray kazanamadı ama aldığı beraberlikle Avrupa'da deplasmandaki yenilmezliğini 1 yıla taşıdı. Galatasaray en son 27 Ağustos 2008'de deplasmanda Steaua Bükreş'e 1-0 yenilmişti ve o maçtan bu yana hiç kaybetmedi.
6-0'lık Netanya maçında "Duran topları iyi kullanmanın önemini Rijkaard takıma öğretmeye başlamış olacak; Galatasaray üç maçta (Tobol maçları dahil) dört duran top golü attı" diye yazmıştım.
RİJKAARD EĞİTMELİ
Galatasaray'ın bu artısına rağmen, dünkü sınavı dahil yenen 7 golün dördünün duran toplardan gelmesi önemli. Bu, Galatasaray savunmasında ciddi bir zaaf olduğunu gösteriyor. Rijkaard'ın savunma oyuncularını da duran toplar konusunda ciddi biçimde eğitmesi gerekiyor. Rakibin duran toplarında Galatasaraylı savunma oyuncuları ile yardıma gelenler adam paylaşımında ve pozisyon almada hatalar yapıyorlar. Ya rakibin arkasında ya da altında kalıyorlar. Talinn'in Puri ile kazandığı gol, Mehmet Topal'ın pozisyon hatasıydı. Puri boy olarak Topal'dan çok kısaydı. Ama atış yapıldıktan sonra top gelirken avantajlı durumda olan Topal'ın topla arasına girip kafayı rahat vurdu.