Ümit Karan "Serseri mayın" tanımına uyan bir golcü. Hangi takıma, ne zaman ve nerede çarpacağı hiç belli olmuyor. Bazen zorluk derecesi yüksek ve "Jenerik" olacak güzellikte gollere imza atıyor. Zaman geliyor taraftarlara "Bu nasıl kaçar?" diye saç baş yolduruyor. Ama bir gerçek var ki; "Kırılma noktası" sayılacak maçlarda sahneye hep Ümit Karan çıkıyor; golünü atıyor ve Galatasaray kazanıyor. Galatasaray, kaza yapabileceği bir viraj olan Konya deplasmanını da yine Karan'ın golüyle geçti.
Karan attığı kritik golle sadece Galatasaray'ı zirvede tutmadı, Hakan Şükür'ü de kurtardı. Galatasaray, Konya'da kazanmasaydı bütün oklar Hakan'ın üzerine çevrilecekti. Çünkü Manisa maçının yıldızı, Leverkusen karşılaşmasının çalışkan ismi Hakan, Konya'da inanılmaz golleri atamadı.
Buzlu zeminde ayağa isabetli pas yaparak oynamayı seven Galatasaray'ın nasıl bir oyun oynayacağı merak konusuydu. Ben Kalli'nin, Leverkusen maçını düşünürek kadroda rotasyona gideceğini düşünüyordum. Ama Alman hoca, Leverkusen onbirini sahaya sürdü. Konya'nın
"Dan dun" oyununa karşılık, Galatasaray "Ayağa pas" oynama alışkanlığından taviz vermedi. Volkan ve sakatlanıncaya kadar Uğur, daha sonra Barış kanat bindirmelerinin mimarlarıydı. Mehmet TopalAyhan ikilisi orta alanda rakibi karşıladıkları gibi özellikle Ayhan hücuma hep destek verdi. Servet'in sıkışık pozisyonlarda riske girmeyip topu taca atması akıllıcaydı.
BÜYÜK TAKIMA YAKIŞMAZ!
Golü düşünen, pozisyon üreten, hücuma ısrarla pas yaparak çıkmayı deneyen taraf hep Galatasaray'dı. Hakan Şükür, Karan'ın ara pasında topu sürmeyip dibine girebilse, Arda'nın kornerinde kafayı boş kaleye görerek vursaydı golleri kaçırmayacaktı. Konya'nın direnci de ilk yarıda tükenecekti. Buzlu ve kaygan zeminlerde kaleye şut denemek golü bulmak için futbolda bir kuraldır. Bu kuralı uygulayan Karan, attığı golle bu sezon Galatasaray'a Kasımpaşa ve Bursa maçlarından sonra tek başına galibiyeti getirdi. Gol hızlı bir hücumla geldi, Serkan'ın topu rakipten çalışı, Arda'nın topu Barış'ın koşu yoluna çabuk oynaması mükemmeldi. Gol sonrası Topal, Hakan ve Ayhan acelecilikten basit golleri kaçırdı. Son 10 dakikada Galatasaray'ın skoru korumak için geriye yaslanması "Büyük takım" felsefesine yakışmadı.