Dünyanın ilk tarihçisi Herodot şöyle demiş: "Şans insanlara hakim olur, insanlar şansa değil.."
Bergamo'daki İtalya-Türkiye Milli maçının flaş adamı G.Saraylı Arda Turan oldu. Genç yıldız önce Oddo'yu ardından da Zaccaro'yu çalımlarıyla bitirdi. Maçı izleyen İnter Başkanı Moratti ile Milan ikinci Başkanı Galliani, Arda'ya hayran kaldı. Basın toplantısının ligi odağı Arda olurken, İtalyan gazetecilerin, "Rakipten korkmayıp üzerine cesaretle gidiyosun. Bunun sırrı nedir?" sorusuna G.Saray'ın yıldızı şöyle cevap verdi: "Stilim farklı... Kendime güveniyorum"
Futbolda başarı için önce zeki olacaksın, yeteneklerini geliştireceksen. En önemlisi kendine güveneceksin. Bu üç unsur da Arda'da var. İtalyan kulüplerinin şimdiden gözetimi altına giren Arda'nın bu yükselişi tesadüf mü? Hayır..
Ancak; eğer sezon başı G.Saray Villareal'e giden Pires'i alabilseydi, ya da transfer edilen Carrusca bir Ribery gibi çıksaydı Arda, G.Saray'da forma şansı bulabilir miydi? Bulamazdı. Çünkü ne kadar kötü oynasa dahi Pires marka olduğu için kulübede oturmazdı. Arda omuzlarına konan şans meleğini küstürmedi. Oynadığı futbolla taraftarların sevgilisi olurken, Milli Takım'ın da değişmez oyuncusu oldu. Emre'yi Türk futboluna kazandıran Terim'in Arda'ya güvenmesi de yıldızın yükselişinde etkili oldu.
Arda gibi bir yıldızın başarısında çalıştığı hocaların yıldızlara karşı bakış açısı çok önemli. Pekerman'ın Dünya Kupası'nda Messi gibi bir yıldızı kullanmaması Arjantin'in çeyrek finalde Almanya'ya elenmesine neden oldu.
İtalyan kulüplerinin kanca atmasından sonra G.Saray'ın Arda'yı uzun süre elinde tutması zor görünüyor. Ancak Arda bir gün İtalya'ya giderse bu kulüp "Futbolcu öğütme makinesi" İnter olmamalı. Arda da gol vuruşunu geliştirmeli.