Fatih Terim bir panelde şöyle demişti: "Bir liderin görevi emirler vermek değil, koordinasyonu sağlamaktır. Önemli olan takım liderinin başarısı değil, takımın başarısıdır. Bir lider orkestra şefi gibi olmalıdır. Görevi de farklı enstrüman çalan müzisyenlerin uyum içinde çalışmasını ve ortaya bir müzik çıkarmalarını sağlamaktır." Takım listeleri elimize ulaştığında Bülent, Frank De Boer, Arif, Hasan, Cihan ve Abdullah gibi tecrübeli ayaklar kulübedeydi. Operasyonun izleri olarak görülen kadro farklı enstrüman çalan müzisyenleri andırıyordu. Ancak lider Terim'in orkestrasının tribünlere dinleteceği futbol müziği nasıl olacaktı? Terim'in bu hamlesi ya sonun başlangıcı, ya da değişim filizlerinin yeşermesi olacaktı. İlk 15 dakikada 4 korner kullanan G.Saray fizik olarak diriydi. Malatyaspor, G.Saray'ın yaptığı presten topu kullanmaya fırsat bulamıyordu. 'Savaşçı Ruh' G.Saray adına sahadaydı ama teknik becerisi az futbolcular yüzünden ayağa pas organizasyonu tıkanıyordu. Sadece Ayhan topu akıllı ve bilerek yönlendiriyordu. G.Saray hücuma çıkarken tek kanatlı uçak gibiydi. Sadece soldan Bratu bindiriyordu. Sabri rakibi başarı karşılıyor, Prates'in önündeki alanı iyi kapatıyor ancak hücuma fazla çıkmıyor, kazandığı topları da telaştan olumlu pasa dönüştüremiyordu. Hakan Şükür rakiple mükemmel boğuşuyor, orta alana çıkıp top kullanıyor, sahanın her yerine basıyordu. G.Saray topu Malatya kalesine kadar getiriyor, ancak gol ritmini tutturamıyordu. Bratu'nun kaçırdığı golden sonra 32'de Hakan Şükür'ün düşürülmesiyle kazanılan frikiği Prates, klas bir vuruşla 90'a takıp, G.Saray'ı rahatlatan golü attı. Üç Rumen ilk kez birlikte oynuyordu. Tamas soğukkanlıydı ama bire birde rakibe hamle yapmakta geç kalıyor, savunmadan çıkışlarda ofsaytı bozmak konusunda ağır kalıyordu. Petre riske girmiyor, kazandığı topları hemen ayağa oynuyordu. Berkant da arı gibi çalışkandı. İkinci yarı Malatyaspor, "Ben de koşarak oynayacağım" felsefesine bürününce bol pozisyonlu, heyecan dolu bir oyun ortaya çıktı. G.Saray bu kez iki kanadı da kullanıyor, Ayhan göbekten dalıyordu. Önce Fevzi'ye ardından da direğe takılan Bratu'nun vuruşlarından sonra Petre artistik bir vole ile süper bir gole imza attı. 2-0'dan sonra G.Saray maçı kazandım havasına girip, çok adamla hücuma çıkma yanlışına düşüp, savunma güvenliğini riske atınca refleksle yerleşim planı hatalarından 7 dakika içinde 2 gol yedi. G.Saray'da gençlik aşısının görüntüsü fizik mücadele olarak mükemmeldi. Ancak enstrümanların akordu dengesizdi, tecrübeli oyuncuların azlığı kazanılmış gibi görünen bir maçın hüzünle bitmesine neden oldu.