G.Saray için Denizli deplasmanı güzel günlerin başlangıcı da olabilir, kırılma noktasına da dönüşebilirdi. Çünkü kalan maçların üçü İstanbul'daydı. Denizli'de kazanılacak üç puan G.Saray için 15 puanlık bir serinin ilk halkası olabilirdi. Deplasman horozu olan Denizli'nin en büyük defosu evinde maç kazanamayışıydı. Letonya trajedisinin milliler üzerinde ne kadar tahribat yaptığı G.Saray'ın Denizli'deki oyun düzenine yön verecekti. Üstelik Mondragon da yol yorgunuydu. "Sahip olduğumuz arkadaşlık ve güven ortamıyla her engeli aşarız" diyen Terim, Cihan'ı kulübede unutup Ergün'ü tribüne yollarken defansın solunu K.Hakan'a emanet etti. Denizli'nin silahları Ersen ve Mikka, Bülent-De Boer ikilisinin sevmediği tipte yıpratıcı ve dağıtıcı oyunculardı. 58 saniyede iki korner kullanan, bir de şut atan G.Saray, ilk 10 dakikada çabuk oynadı, rakibe önde bastı, hücuma kanatlardan çıktı. Mikka'nın çataldan dönen vuruşundan sonra Denizli, oyunun kontrolünü eline geçirip tempoyu da yükseltti. Batista'nın zamanlama hataları, rakibe kontrolsüz girişleri ve ayağından çok top sektirmesi sonucu Denizli, G.Saray'ın üzerine göbekten rahat gelmeye başladı. Prates'in hücumdan savunmaya geç dönmesi sonucu G.Saray'ın sağı 'balık ağzı' gibi açıldı.
Ersen yüksek toplarda etkinliğini ön plana çıkarınca G.Saray defansının dengesi de bozuldu. Ayağa akıllı pas oynayan, hücuma kontrollü ve çabuk çıkan Denizli kolay pozisyon bulmaya başladı. Sabri, Prates ve Hasan kazanılan topları telaştan ve egoizmden rakibe teslim ediyordu. G.Saray bunaldığı anlarda, Mondragon'un akıllı degajı, Bratu'nun seriliği ve becerisi sayesinde golü buldu. Ancak topu kullanacak ayakların az oluşu G.Saray'ı sıkıntıya sokuyor, boş alanlar yaratan Bratu'ya top gitmiyordu. Geceye damgasını Mondragon vurdu. Göksel ve Çağdaş'ın füzelerini inanılmaz bir şekilde kurtaran Mondi, Ersen'in golünde çıkmayarak hata yaptı. Terim, dökülen Prates ve Batista'yı çıkarıp Abdullah ve Cihan'ı oyuna soktu. 3-5- 2'ye dönen G.Saray, hücumda zenginlik kazanmasına rağmen defansta derin boşluklar bıraktı. Bratu ile üç gol pozisyonu üreten G.Saray, 72'de Mondragon'un kırmızı kart görmesiyle oyun disiplininden koptu. Savunma Ersen'le Timuçin'i durduramayınca Denizli, farka gidebilecek fırsatlar buldu ama son vuruşlarda beceriyi bulamadı. Denizli, G.Saray'dan daha çok koştu, daha çok pres yaptı, daha çok gol pozisyonu üretti. Galibiyet Horozlar'ın hakkıydı. Hakan Şükür'ün yok olduğu Hasan'ın çok top ezdiği, iki pası yapamayan G.Saray'ın maçı kazanacak gücü de yoktu.