Adalet üstüne ilk kafa yormuş filozof olarak bilinen Efesli Herakleitos, taaa M.Ö. 5'inci yüzyılda şöyle demişti: "Adaletsizlik olmasaydı, adaletin adını bile bilmeyecektik..."
Hukuku ilk normlaştıran Romalılar'dan bu yana adalet, bünyesinde genellikle birbiriyle çatışan iki kavramı barındırır: Meşruiyet ve yasallık.
Bakmayın iki sözcüğün Türkçe'de farklı köklerden türetilmesine.
Batı'da Latince'den bu yana ikisi de aynı kökten geliyor: "Legitimite" ve "Legalite".
Adaletin meşruiyeti "Ahlaki" anlamına dayanır, yasallığı ise sadece "Hukuki" anlamına.
Yani, her "Meşru" karar "Yasal" olmayabilir. Aynı şekilde her "Yasal" karar da vicdanlarda "Meşru" kabul edilmeyebilir.
Gerek ulusal, gerekse uluslararası yargı organları, yorumlarında, kararlarında ve içtihatlarında "Yasallığı" ön plana alırlar. "Meşruiyet" onların derdi değildir. Olamaz da.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını da bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.
AİHM'nin dün anlattığım Bask ayrılıkçı terör örgütü üyesi, 23 kişinin katili Ines Del Rio Prada kararı da işte bu duygulardan, meşruiyet kaygılarından ve vicdani kanaatlerden arınmış, salt yasal kriterlere göre yapılmış yoruma dayanıyor.
Hatırlatayım: Ines Del Rio Prada yol açtığı katliamlardan ve diğer suçlardan toplam 3828 yıl hapse çarptırıldı. Ancak, İspanyol ceza yasaları hapiste üst sınırı 30 yıl kabul ettiği için, cezası o sınıra çekildi. Prada yine yasalarda öngörülen ceza indirimlerinden yararlandı ve 21 yıl sonra tahliye talebinde bulundu. İspanya Yüksek Mahkemesi yeni bir yorumla bu talebi reddetti: "İndirim son cezadan değil, çarptırıldığı her cezadan ayrı ayrı hesaplanır."
Burada amaç, Prada'yı hiç değilse 30 yıl hapiste tutabilmekti.
AİHM Büyük Dairesi'nin Prada'nın derhal tahliyesini isteyen -ve ettiren- kararının gerekçesini okudum. Diyor ki: "Bayan Prada mahkemeye çıkarıldığında en çok kaç yıla çarptırılacağını ve yasal indirimlerden sonra ne zaman tahliye edileceğini biliyordu. Ve diğer hükümlüler gibi kendisine de eşit ve adil muamele edileceğine inanıyordu..."
Yani? Onu yasaların öngördüğünden daha uzun süre cezaevinde tutmak, adalet duygusunu zedeler.