Ne zaman bunalsam ya da beynime hayatın anlamına ilişkin sorular üşüşse, Mestrius Plutarkhos'un (M.S. 45-120) "Paralel Yaşamlar" kitabına sarılırım.
Okumamış olsanız da hiç değilse bir bölümündeki öyküyü işitmiş olmanız gerekir. Şöyle:
Lidya Kralı Krezüs'ü bir tarihte Atinalı bilge Solon ziyaret eder. Krezüs sarayını gezdirir, hazinelerini gösterir, som altından tahtına oturup sorar: "Söyle Solon benden mutlusu var mı?"
Solon gülümser: "Bir insanın mutlu olup olmadığını anlamak için son nefesini vermesini beklemek daha doğru olur."
Aradan yıllar geçer. Krezüs, Pers Kralı Büyük Kiros'a savaş açar. Yenilir, esir düşer. Kiros onun yakılarak öldürülmesini emreder. Odun yığınının üstüne bağlanırken "Solon... Solon..." diye haykırır Krezüs, "Meğer ne kadar haklıymışsın..."
Büyük Kiros bu çığlığı duyup öyküsünü öğrenince Krezüs'ü affeder.
***
Fortune, Forbes ve Bloomberg'in her yıl peşpeşe yayınladıkları "Dünyanın en zengin insanları" listesini hep eksilmeyen bir merak ve hayranlıkla incelerim. Çağımızda ne kadar çok Krezüs var diye...
"Fortune" dilimize "Servet" veya "Zenginlik" diye çevrilir. Ama Latince kökenli bu sözcüğün farklı anlamları da var: Şans/şanssızlık, kaza, rastlantı, kader gibi.
Zaten, Roma mitolojisinde "Fortune"ün hem zenginlik, hem de şans tanrıçası olması, hiç de rastlantı değil.
Çünkü, zenginlik çokça şans işi ve hiç beklenmedik bir olayla, geldiği gibi gidebilir de...
Tıpkı, Brezilyalı milyarder Eika Batista'nın başına gelenler gibi...
***
Eika Batista, "Dünyanın en zenginleri" listesine ilk kez 2008'de girdi. 7 milyar dolar mal varlığıyla.
Sonra hızla yükseldi. 2010'da 27 milyar dolar servetiyle dünyanın 7'nci en zengini basamağına çıktı. 2011'de 34.5 milyar doları oldu. "Bu daha hiçbir şey" diyordu,
"2020'ye kadar 100 milyar dolara ulaşacağım ve hem Bill Gates'i, hem de Carlos Slim Helu'yu geçeceğim..."
Madenci bir babanın oğlu olan Eika Batista ilk milyon dolarını 20'li yaşlarında kazandı. Amazon ormanlarındaki küçük altın madenlerini alıp satarak.
Sonra işi büyüttü: Demir-çelik sektörüne girdi. Armatörlüğe soyundu. Enerji sektörüne bodoslamasına daldı. Atlantik'teki deniz dibi petrol yataklarından epeycesinin işletme ruhsatını topladı. Ve son olarak dünyanın en büyük limanını inşa projesi hazırladı.
Altı şirketi vardı. Altısı da borsaya girdi. Altısının da sonu "X" harfiyle bitiyordu. Çarparak çoğalsınlar diye.
***
Ve...
Birden Roma'nın "Fortune" tanrıçası öbür yüzünü gösterdi: Şanssızlık tarafını.
Ruhsatlarını topladığı deniz dibi yataklarında yapılan sondajlarda bir varil bile petrole rastlanamadı!
Gerisi, kartopu gibi geldi.
Şimdi 34.5 milyar dolarlık serveti 500 milyon dolara gerilemiş durumda.
Ve o da borsadaki şirketlerinin hisselerinden oluşuyor. Yani, nakit tek doları yok.
Üstelik kâğıt üstündeki o 500 milyon dolar, borçlarının yüzde 10'unu bile karşılamıyor.
Tabii, "Dünyanın en zenginleri" listesinden de çoktan çıktı Eika Batista.
***
Sevgili Mehmet Barlas'tan rica etsem; "Makam Farkı" programlarından birinde sözleri Kamil Bozdağ'a ait olan Necdet Ilgın'ın "Rast" eserini çalar mı acaba:
"Hani Karun malı n'itmiş / Hani Lokman canı n'itmiş / Hani Cengiz şanı n'itmiş / Yalan dünya, yalan imiş..."