Konfederasyon Kupası'nda Brezilya rakibi Meksika'yı 2-0 yenerek yarı finale yükseldi. Fortaleza Stadı'ndan yükselen "Gol" sesleri ve alkışlar iki kilometre ötede, bağırışlar arasında kaybolup gitti.
Çünkü Brezilya-Meksika maçı oynanırken stada giden dört yolun ikisini kesmiş olan 25 bin kişi de protesto gösterisi yapıyordu.
Brezilya'yı yarı finale taşıyan iki golden birini Neymar attı. Geçenlerde 57 milyon avroya Barcelona'ya transfer olan Brezilya Milli Takımı'nın müthiş hücum oyuncusu Neymar.
Neymar'ın Meksika kalesinin ağlarını dalgalandırdığı dakikalarda iki kilometre ötedeki protestoda kalabalık şöyle haykırıyordu: "Brezilya uyan! Bir öğretmen bin Neymar'dan daha değerli."
Çünkü Neymar 57 milyon avroya transfer olurken, bir öğretmen ayda en çok 290 avro ile geçinmeye çalışıyordu.
Fortaleza Stadyumu 2014 Dünya Kupası finalleri için 180 milyon avro harcanarak tepeden tırnağa yenilendi.
Stadın iki kilometre ötesindeki kalabalık öfkeyle hesap soruyordu: "100 milyon avro keşif bedelli bir yenileme çalışması nasıl 180 milyon avroya yükselir? Kim çaldı 80 milyon avroyu? Hırsız politikacılar..."
***
90 dakikalık milli maç ve 90 dakikalık protesto eylemi, Brezilya'yı anlatmaya yeter.
İşin özeti şu: Brezilya'da futbol artık meşruiyetini kaybediyor. Futbolu yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık aracı yapan politikacılar ve yerel yöneticiler yüzünden.
Bakın; 2014 Dünya Kupası finalleri için statlara, yollara ve havaalanlarına yapılacak harcamaların toplamı 11-15 milyar dolar arasında tahmin ediliyor. Oysa başlangıçta tüm bu yatırımların 8 milyar dolarla gerçekleşeceği hesaplanmıştı. Maliyetin neredeyse iki katına çıkmasındaki en büyük etken ne? Cevap: Hırsızlık. Yolsuzluk. Rüşvet.
Sonra da peşkeş çekilen kamu kaynaklarını yeniden doldurabilmek için ne yapılıyor? Cevap: Zam.
Örneğin, ikinci lig maçlarında bile biletler son bir yılda yüzde 300 zamlandı.
Böyle bir çark işledikçe, futbolun meşruiyeti kalır mı?
Neredeyse ilahlaşmış olan eski Devlet Başkanı Lula döneminde milletvekillerinin rüşvet karşılığı oylarını sattıkları ortaya çıktı.
Siyasetin bu kadar kokuştuğu bir ülkede yönetimlerin meşruiyeti kalır mı?
***
Bu tablodan en çok rahatsız olanlar kim dersiniz? Başdöndürücü transfer bedelleriyle, dudak uçuklatan primleriyle, inanılmaz reklam gelirleriyle genç yaşta bir sürü milyon doların veya avronun sahibi olan futbol yıldızları.
Örneğin, Neymar şöyle dile getirdi sıkıntısını: "Brezilya'da olup bitenlere son derece hüzünleniyorum. İnsanların daha iyi ulaşım, sağlık, eğitim ve güvenlik koşulları talep etmeleri için sokağa dökülmelerine gerek kalmamalıydı diye düşünüyorum. Tüm bunlar hükümetin birincil görevi. İnsanlar sokağa dökülmeden bu görevini yerine getirmeliydi."
Milli Takım'ın diğer yıldızları da göstericilerden yana tavır aldılar. Dani Alves gibi, David Luiz gibi, Givanildo Vieira de Souza gibi, Frederico Chaves gibi... Rai, Kaka, Marcelo, Julio Baptista, Robinho gibi...
Ve İstanbul'dan sesini yükselten Galatasaray'ın yıldızı Felipe Melo gibi... Şöyle yazdı Instagram hesabında: "Ülkem yolsuzluklara ağlıyor..."