Bir slogan yetti: "Ekonominin çarklarını döndüremedikten sonra santrfüjleri döndürmenin ne faydası var?"
Ve de tüm mitinglerinde elden ele dolaşan dev bir plastik anahtar. Ona da bir slogan: "2009'dan bu yana toplumun kilitlenen tüm kapılarını açacağız."
Sonuç? Daha ilk turda 18.6 milyon oyla, bir başka deyişle kullanılan oyların yüzde 50.68'iyle seçimi kazanmak...
Konumuz: İran İslam Cumhuriyeti'nin yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin olağanüstü zaferi. Kimsenin ihtimal vermediği zaferi...
***
Kimse ihtimal vermiyordu; çünkü "Muhafazakâr" kanat çok sıkı adaylarla yarışıyordu:
Tahran'ı tepeden tırnağa yenileyen Belediye Başkanı Muhammed Bagir Galibaf. (6,07 milyon oy alabildi. Oy oranı: Yüzde 16.55)
Batı ile nükleer müzakereleri yürüten Said Celili. (4,16 milyon oy toplayabildi. Oy oranı: Yüzde 11.3)
Devrim Muhafızları'nın eski Komutanı Muhsin Rızai. (3,88 milyon oy alabildi. Oy oranı: Yüzde 10.6)
Dışişleri eski Bakanı Ali Ekber Velayeti. (2,68 milyon oy alabildi. Oy oranı: Yüzde 7.3)
***
Aslında, Ruhani'nin zaferinin sırrı bu tabloda gizli. Yani, "Muhafazakâr" kanadın çok parçalı olarak seçime girmesinde.
Başlangıçta "Ilımlı" veya "Reformcu" kanadın iki adayı vardı: Ruhani ve Muhammed Rıza Arif.
Eski cumhurbaşkanları ve "Reformcu" kanadın ağır topları Muhammed Hatemi ile Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin çağrıları ve girişimleriyle Arif adaylıktan çekildi.
Buna karşılık dört güçlü "Muhafazakar" isim, aralarındaki anlaşmazlıkları aşıp tek adaya inemediler.
Bunda da hiç kuşkusuz en büyük rolü dini lider Ali Hamaney oynadı.
Çünkü,
Hamaney istese, "Muhafazakâr" kanadın da seçime tek adayla katılmasını sağlayabilirdi.
Tam tersine dört aday arasındaki çekişmeleri el altından körükledi.
***
Sonra seçim kampanyasının son üç gününde inanılması ve anlatması zor bir "Dip dalga" belirdi. E-mail, SMS ve diğer sosyal medya mecralarıyla Ruhani için müthiş bir rüzgâr estirildi.
Yine Hamaney'in sayesinde. Çünkü o "Dip dalga"yı, ne sonuç getireceğini bile bile sadece izledi. Ağzını bile açmadı.
***
Hamaney, "Ilımlı" veya "Reformcu" kanada göz kırpma olarak yorumlanan bu "Tam tarafsızlık" statüsünü niye sonuna kadar korudu?
Cevap: 2009 seçimlerinin korkunç hatasını onarmak için.
2009'daki seçimde Mahmud Ahmedinecad'ın ilk turda kazandığı ilan edildi. Milyonlarca hileli oya rağmen. Ve de Ahmedinecad'ın "Reformcu" rakipleri Mir Hüseyin Musavi ile Mehdi Karubi evlerinde göz hapsine alındı. Hâlâ da öyleler.
Hamaney işte Ruhani'nin rakiplerini ezip geçerek ilk turda seçimi kazanmasına yol vererek, öncelikle İran halkının son 4 yılda katlandığı ağır bedelin karşılığını ödemek istedi.
O ağır bedel, dünyadan soyutlanmak.
O ağır bedel, yaptırımlar nedeniyle ekonominin durma noktasına gelmesi.
O ağır bedel işsizlik, enflasyon, devalüasyon...
Hamaney, Ruhani'nin zaferine yol vererek ayrıca İran'ın dünyaya bir pencere açmasını da sağlamak istedi: Nükleer müzakerelerin yeniden başlaması, yaptırımların hafiflemesi, İranlılar'ın bir soluk alması...
Küçümsemeyin; gerçekten usta bir toplum mühendisi Hamaney...