Terör örgütleriyle, ayrılıkçı hareketlerle müzakere masasına oturmak, şeytanla yatağa girmek gibidir. Kolombiya bu deneyi kim bilir kaçıncı kez yaşıyor.
İzliyor musunuz bilmiyorum ama Kolombiya hükümeti ile FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) örgütü temsilcileri arasında bir süredir görüşmeler yapılıyor.
Müzakerenin çerçevesi Oslo'daki hazırlık toplantılarında çizildi, şimdi Havana'da Norveç ve Küba gibi gözlemciler ya da hakemler eşliğinde 1964'ten bu yana süregelen silahlı mücadeleyi sona erdirecek bir plan üstünde çalışılıyor.
Havana'da heyetler görüşedursun, Kolombiya ordusu önceki gün Ekvador sınırına yakın Los Arrayanas kasabasındaki FARC kampını bombaladı. Bilanço: 20 gerilla ya da terörist öldürüldü.
Oysa FARC iki hafta önce tek taraflı olarak iki aylık ateşkes ilan etti: 20 Kasım ile 20 Ocak arasında hiçbir silahlı saldırı ya da eylem yapmayacak.
Peki, bu "Jest"e rağmen Kolombiya ordusu neden operasyonlarını sürdürüyor? Cevap: Sütten ağzı yandığı için ayranı üfleyerek içiyor. Açayım:
Kolombiya hükümeti ile FARC bundan 10 yıl önce de barış görüşmeleri yaptı. Hükümet müzakere öncesi iyi niyetini göstermek için hem ateşkes ilan etti, hem de FARC'ın silahlı mücadele yürüttüğü bölgeden askerlerini çekti.
Ancak... Bir süre sonra FARC bir bahaneyle masadan kalkınca, hükümet iyi niyetinin nasıl kötüye kullanıldığını anladı. Çünkü FARC ateşkesi örgütü toparlamak, askerden arındırılmış bölgeyi de mevzilerini güçlendirmek için fırsat olarak değerlendirmişti.
İşte bu acı deneyimin ışığında Kolombiya hükümeti bu kez masaya kartlarını açarak oturdu: "Asla ateşkes ilan etmem. Operasyonları var gücümle sürdürürüm. Askerden arındırılmış bölgeyi de aklınızdan bile geçirmeyin."
Ve ekledi: "Bununla birlikte operasyonların sürmesi barış görüşmelerinin önünde bir engel oluşturmayacak."
Yani, Kolombiya hükümeti FARC gerillalarıyla hem savaşıyor, hem görüşüyor.
Zaten FARC da müzakere sürecinin başladığı 26 Ağustos'tan tek taraflı ateşkes ilan ettiği 20 Kasım'a kadar 48 saldırı düzenledi. Bu saldırılarda 17'si sivil 47 kişi hayatını yitirdi. Kolombiya ordusunun operasyonlarında da 50 terörist öldürüldü, 60'ı sağ ele geçirildi. Pazar gününün bilançosunu da eklersek, FARC'ın müzakere sürecinde kaybı 70'e ulaştı.
Havana'dan gelen, daha doğrusu sızan haberlere bakılırsa, cephedeki çatışmalar masadaki havayı pek etkilemiyor.
Taraflar 6 maddelik barış planını görüşmeye devam ediyorlar. Söz konusu planı ayrı bir yazı konusu yapacağım için şimdilik ayrıntılarına girmiyorum.
Diyeceğim şu; Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Akan kanın durdurulması için kiminle görüşülmesi gerekiyorsa görüşüleceğini" dün bir kez daha tekrarladı.
Ankara herhalde gereğini yapıyordur ama ben yine de hatırlatmış olayım: Kolombiya hükümeti ile FARC arasındaki müzakere sürecini yakından izlemekte büyük yarar var. Zira, terör örgütüyle mücadele sürerken bir yandan da barış görüşmeleri yapılmasının günümüzdeki tek örneğini oluşturuyor.