22 Ağustos 1962, bugün olduğu gibi, Çarşamba'ya denk gelmişti. Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle o gün bakanlar kurulu toplantısının ardından yaz tatilinin son birkaç gününü geçirmek üzere, Fransa'nın kuzey-doğusunda, Almanya sınırına pek de uzak olmayan bölgede yer alan Colombey- les-Deux-Eglises köyündeki evine çekilmeye karar verdi.
Saat 19.45 sıralarında Elysees Sarayı'ndan iki motosikletli eskort eşliğinde iki "Citroen DS" çıktı. İlk araçta doktor ve korumalar bulunuyordu.
İkincisinde ise General de Gaulle, eşi Yvonne, yaveri ve aynı zamanda damadı olan Albay Alain de Boissieu vardı. De Gaulle çifti arka koltuktaydı, damat ise önde. Aracı jandarma Francis Marroux kullanıyordu.
İki araçlık kortej Velizy-Villacoubley hava üssüne gidiyordu. Orada Cumhurbaşkanı ve eşini köye götürecek helikopter bekliyordu.
Chatillon kapısından Paris'ten çıktılar, 306 no'lu karayoluna yöneldiler. Saat 20.08 sıralarında, Petit-Clamart köprüsünden 300 metre kadar önce, Charles Debry ve Des Bois sokakları ile RN 306 karayolunun kesiştiği kavşakta bekleyen "Simca 1000" modeli bir araçtaki adam, kortej geçerken elindeki gazeteyi salladı. Bir işaretti bu.
Az ötedeki üç araçtan hemen 10 adam fırladı, otomatik silahlarla korteji, özellikle de arkadaki aracı taramaya başladı.
Ön koltuktaki damat yaver General de Gaulle'e bağırdı: "Baba, hemen yere yat!" O uzun mu uzun boylu Cumhurbaşkanı iki koltuk arasına büzüştü.
Citroen'in ön lastikleri delikdeşik, arka koltuğun General tarafındaki aynası paramparça oldu. De Gaulle ile birlikte nice badire atlatmış olan şoför, patlak lastiklere ve kaygan yola rağmen gaza bastı ve hava üssüne ulaşmayı başardı.
Suikast timi toplam 127 kurşun sıkmıştı...
General de Gaulle araçtan çıktı, kurşun izlerini inceledi, mırıldandı: "Bu kez teğet geçti..." Ve ekledi: "Bereket bu aptallar doğru dürüst ateş etmesini bile bilmiyorlardı..."
General'in -o tarihte- 41 yıllık eşi Yvonne de Gaulle ise helikoptere binerken görevlilere kaygılı bir tonda seslendi: "İnşallah bagajdaki tavuklara bir şey olmamıştır!"
General de Gaulle, köydeki evinde yetişen ürünlerle beslenmeyi tercih ediyordu. Bagajdaki tavuklar da evin kümesine götürülüyordu. Suikastten onlar da sağ salim kurtuldular.