Üç Mario, daha doğrusu üç Süper Mario, bir gecede İtalya'nın kaderini değiştirdi: Krizin yerlerde süründürdüğü ülkeyi esenliğe çıkarıverdi. Süper Mario'lardan ilki Mario Balotelli. Varşova'da nefes kesen yarı finalde Almanya'ya attığı iki golle İtalya Milli Takımı'nı Kiev'deki finale taşıdı.
İkinci Süper Mario, İtalya Başbakanı Mario Monti. Üçüncüsü ise Avrupa Merkez Bankası'nın İtalyan Başkanı Mario Draghi...
***
İlk Süper Mario açtı zafer gecesi şovunu. Tam da Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Brüksel'deki AB Konseyi'nde (Liderler Zirvesi) İtalya'yı iyice köşeye sıkıştırıp teslim bayrağı çektirmeye hazırlandığı saatlerde.
Varşova'dan gol haberleri geldikçe gardı düştükçe düştü Merkel'in.
Nefes kesen 90 dakikayla ilgili olarak dün Avrupa basınında yayınlanan yorumlara bayıldım: "Kuşaklar gelip geçiyor, yıllar akıp gidiyor ama Alman Millileri için kural değişmiyor: Ne zaman yarı finallerde veya finallerde karşılarına İtalya çıksa, sahayı başları önlerine eğik terk ediyorlar..."
***
Varşova'da son düdük çaldıktan sonra Brüksel'deki maç kızıştı. Daha doğrusu bilek güreşi.
Bir yanda Mario Monti ve Mario Draghi, öbür yanda üç yıldır burnundan kıl aldırmayan Angela Merkel.
İki Süper Mario'nun bir açık destekçileri vardı. Onun da adı Mario'nun İspanyolca versiyonu: İspanya Başbakanı Mariano Rajoy.
Ve bir de gizli destekçileri: Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande.
Bu dörtlü aralarında bir "Akdeniz Birliği" kurup Kuzey Avrupa'nın bileğini bükmeyi başardılar.
İki Süper Mario, Avrupa kurtarma fonunun İtalya devlet bonolarını daha uygun ve yumuşak koşullarda satın almasını kabul ettirdi.
Süper Mariano ise İspanyol bankalarının Avrupa kurtarma fonundan sermaye takviyesi yapabilmelerini.
"Bu taleplerimiz kabul edilmezse" dediler, "AB büyüme paktı anlaşmalarına imza koymayız..." Yani, "Veto hakkımızı kullanır, AB'yi kilitleriz."
Hollande da ilk kez katıldığı AB zirvesinde iki Süper Mario ve bir Süper Mariano ile önceden gizlice görüşüp stratejilerine destek sözü verdi.
Şimdi Alman basınında "Merkel'e Fransa-İtalya-İspanya komplosu" yorumları yapılıyor...
***
Hollanda Bankası ABN Amro, geçenlerde "Euro 2012" ile "Euro" arasında bağ kuran ilginç bir rapor yayınladı. Özetle şöyle:
Euro 2012'yi Euro Bölgesi dışındaki bir ülkenin milli takımı kazanırsa, Euro için felaket olur. Çünkü Euro'ya kuşkuyla bakanların elini güçlendirir. En başta da piyasa aktörlerinin.
Euro 2012'yi Almanya kazanırsa Euro'ya pek faydası olmaz. Çünkü piyasalar zaten Euro Bölgesi'nde en çok Alman ekonomisine güveniyorlar.
Ama Euro 2012'yi krizdeki ülkelerden biri kazanırsa, (İtalya veya İspanya) Euro rahat bir nefes alır. Çünkü hem kazanan ülkenin özgüveni artar, hem de kazanan ülkeye piyasaların güveni artar.
***
Avrupa borsalarının dün coşması, faizlerin gerilemesi, rapordaki öngörülerin doğrulanması değil mi?