Paris'teki Diderot Üniversitesi'ne bağlı Xavier de Bichet Tıp Fakültesi'nde "İnsani yardım hekimliği" bölümü öğrencilerine yıl sonu sınavında yöneltilen soruyu bir kez daha hatırlattıktan sonra sizin yanıtlarınızı aktarmaya devam edeyim. Soru şu:
"İsrail'in 2008-2009 kışında Gazze'ye düzenlediği Dökme Kurşun operasyonu sırasında Refah'taki hastanede görev yapan bir doktorsunuz. Hastanenize 22 ceset getiriliyor. Hepsi de aynı soyadını taşıyor: El- Daya. Ambulans şoförleri ve El-Daya ailesinin hayatta kalabilen üyeleri, 22 kişinin 'Klasik bir bombardıman'da öldüklerini söylüyorlar. Sizce İsrail'in bu toplu infazı nasıl tanımlanabilir? Savaş suçu mu, insanlığa karşı işlenmiş suç mu, soykırım mı? Bu farklı suç kavramlarının tanımlarını da göz önünde bulundurarak, yorumunuzu yapın."
Ve işte SABAH okurlarının yanıtlarından seçmelerin ikinci bölümü...
***
"Öldürülen 22 kişinin hepsinin aynı milliyete ve aynı soyada sahip olmaları nedeniyle, bu saldırı bir soykırımdır. İsrail'in öldürelim de kimi öldürürsek öldürelim tarzı bir rastgelecilik içinde olmadığını, El-Daya ailesi mensuplarını önceden belirlediğini ve operasyonu ona göre planladığını düşünüyorum. Doğrudan doğruya bir soy hedef alındı. O nedenle soykırım suçuna girer." (Mert Kırım)
"Xavier Bichet Tıp Fakültesi öğrencilerine yöneltilen sorunun bir an bizim Hacettepe Tıp Fakültesi öğrencilerine sorulduğunu düşünün. Ne kıyamet kopardı. Yahudiler'den çok bizdeki bazı kesimlerden... Benim cevabım: Hem savaş, hem insanlık, hem soykırım suçu." (Celal Batmacı)
"Cevabım kısa: Üçü de. Soru sanki tek şık ister gibi düzenlenmiş ama bence hepsini kapsıyor." (Tansel Oral)
"İsrail ordusu o aileyi bilerek yok ettiyse, bunu intikam veya terör (insanları korkutmak) amacıyla yaptıysa, o zaman suçtan bahsedebiliriz. Ama bunu bilmediğimiz için, bu üniversitenin böyle bir soru sorması baştan yanlış. Bu demek değil ki, İsrail ordusununDökme Kurşun operasyonunu destekliyorum. Aksine ölçüsüz ve fazlasıyla ağır bir operasyon." (Andre Nahum- Cenevre)
"Hepsi diye bir şık olsa, onu derdim. Ama yok. O yüzden soykırım." (Kaan Güngör)
"İster duygularımızla, ister hukuki normlarla karar verelim: Siviller katledildiği için savaş suçu. İnsanlık suçu, çünkü öldürüldüler. Soykırım, çünkü bir sülale yok edildi." (İbrahim Aklan)
"El-Daya ailesinin 22 ferdinin klasik bir bombardımanda ölmesi ne bir savaş, ne bir insanlık suçudur, ne de soykırımdır. Çünkü hepsi birdendir." (Rıdvan Hamitoğlu)
"Bence bu iş için doktor olmaya gerek yok. İsrail'in 2008-2009 kışında Gazze'ye düzenlediği Dökme Kurşun operasyonunda bu toplu infaz BM Soykırım Sözleşmesi'nin 2'nci maddesine göre soykırım kapsamına girer." (Ayşe Gencer)
"Savaş suçu değil. Çünkü devletler birbirlerine karşı savaş ilan etmiş değiller. İki halkın milli orduları topyekün savaş teçhizatlarıyla, cephelerde birbirlerine karşı savaşmıyorlar. İsrail ordusu, meşru savunma gerekçesiyle, başkaldıranları katlediyor. Olanlar, insanlığa karşı bir suç mu? Kesinlikle evet." (Aktan Aydoğmuş)
"Kadın veya çocuk gözetmeksizin aynı aileden insanların öldürülmüş olması, sadece savaş suçu sayılamaz. Çünkü savaş eşit şartlarda yapılan bir şeydir. Fakat bu durumda eşitlik olmadığı için bu bir insanlık suçudur, soykırımdır." (Orhan Güven)
***
Önümde daha onlarca yanıt var ama genel eğilimi göstermesi açısından bu kadar örnek yeterli.
Evet, okurlarımın ezici çoğunluğuna göre, İsrail'in yaptığı hem savaş, hem insanlık suçu, hem de soykırım.
Peki, sınavda hangi cevap ya da şık geçerli kabul edildi? Onu da bir sonraki yazıda anlatayım...