Bugün SABAH'ın birinci sayfasında bir "Duyuru" yer alıyor. Sadece SABAH'ta değil, Turkuvaz Medya Grubu'nun tüm yayın organlarında bu metin yayınlandı.
Böyle bir çıkışta bulunmak zorunda kaldık; çünkü Grubumuz'a karşı şaşırtıcı bir "Şer ittifakı" oluştu. Normal olarak, meşrepleri gereği, yan yana gelmeleri bile düşünülemeyecek çevreler ve odaklar söz konusu SABAHatv düşmanlığı olunca, bir cephede buluşuverdiler.
Olay şu: atv'de, biliyorsunuz muhteşem bir dizi daha başladı. Adı, "Uçurum". Dizideki kahramanlardan biri Nur Sertaç adını taşıyor. Turkuvaz Medya Grubu'yla uzaktan- yakından ilgisi olmayan yapımcı şirket, dizinin basın bülteninde Nur Sertaç yerine sehven Nur Serter yazmış. Nur Serter, malum, CHP İstanbul Milletvekili.
Üç gündür kıyamet kopuyor. Neymiş, "atv özür dilemeli"ymiş,
"Turkuvaz Medya Grubu özür dilemeli"ymiş. Turkuvaz Medya Grubu ile kesinlikle hiçbir ilgisi bulunmayan yapımcı şirketin basın bülteninde yaptığı hata yüzünden neden özür dileyecekmişiz?
Böyle bir hatadan neden Turkuvaz Medya Grubu sorumlu olsun? Neden birileri (Yapımcı şirket) özür dileyecekse, adresi Turkuvaz Medya Grubu olsun? Ve yapımcı şirket özür dileyince neden SABAH, atv veya Turkuvaz Medya Grubu özür dilemiş gibi algılansın?
Bugüne kadar SABAH'a, Turkuvaz Medya Grubu'na yönelik saldırılar, iftiralar, karalamalar karşısında soğukkanlılığımızı koruduk. Ama "Şer ittifakı"nın bu son alçaklığı artık bardağı taşırdı.
Buradan ilan ediyorum; bundan böyle SABAH'a, Turkuvaz Medya Grubu'na bulaşmaya kalkışacaklar, cevaplarını misliyle alacaklar. Hodri meydan.
Diziyi bile izlemeden koroya katılan bazı milletvekillerine de bir çift sözüm var: Goygoyculuğun bu kadarına pes!