Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Dragon ve panda

Tüm hayvanları severim ama "Ejderha" dediğimiz "Dragon" ile "Panda"nın bende ayrı bir yeri var. Biri binlerce yıllık söylencelerin gizemli kahramanı, öbürü yeryüzünün en ünlü ve de en güzel canlısı... Çin'i tarihinden kültürüne, uygarlığından toplumsal yapısına, psikolojisinden politikasına kadar tüm alanlarda "Dragon" ile "Panda" ruhu birlikte biçimlendiriyor.
Yani, Çin bir "Dragon" kadar tarihin sisli çağlarına dayanıyor.
Bir "Dragon" kadar güçlü. Zaten kendilerini "Dragon'un torunları" diye tanımlıyorlar Çinliler. Ve de bildiğiniz gibi, bu yıl Çin'de astronomi haritası açısından "Dragon Yılı".
Ama "Dragon'un torunları" bir "Dragon" kadar güçlü olmalarına rağmen bir "Panda" kadar uysal, uyumlu ve huzurlu olmayı tercih ediyorlar.
Çin'in "Panda uyumu"na dayalı dış politikasının ilkelerinin 18-24 Nisan 1955 tarihlerinde Endonezya'nın Bandung kentinde 29 Asya ve Afrika ülkesinin temsilcilerini (Aralarında Nasır, Nehru, Sukarno ve Çin'in efsane Dışişleri Bakanı Zu En-Lay da vardı) bir araya getiren ve "Üçüncü Dünya" blokunun doğumuna ebelik yapan konferansta dünyaya ilan edildiğini ve o tarihten bu yana milim sapmadığını biliyor musunuz? Zu En-Lay o konferansta 5 ilke saydı:
1- Karşılıklı olarak toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygı.
2- Karşılıklı olarak saldırmazlık taahhüdü.
3- Karşılıklı olarak içişlere karışmama.
4- Karşılıklı olarak eşitlik ve fayda.
5- Barış içinde bir arada yaşama.

***

Pekin'de Mao devriminden bu yana 5'inci kuşak iktidarı devralmaya hazırlanıyor. Gelip-geçen 5 yönetim kuşağının tümü bu 5 ilkeye sonuna kadar saygılı davrandı.
Söz konusu 5 ilkeye dayalı dış politikanın uygulaması da 7 kavrama dayanıyor. Kavramları Çin'i dünyaya açan ve çağ atlatan Deng Şiaoping belirledi. Şöyle:
1- Gelişmeleri soğukkanlılıkla analiz etmek.
2- Değişiklikleri güvenle ve sabırla göğüslemek.
3- Kendi konumunu güvenceye almak.
4- Böbürlenmemek ve sahnenin pek önüne çıkmamak.
5- Düşük profil sergilemek.
6- Hiçbir zaman liderlik peşinde koşmamak.
7- Lafa değil işe bakmak.
İşte dış politikanın 5 ilkesi uyarınca Çin hiçbir ülkenin içişlerine karışmıyor.
İşte dış politika uygulamalarını biçimlendiren 7 kavram uyarınca, Çin liderleri asla ses tonlarını yükseltmiyor, asla muhataplarını küçümsemiyorlar.
Ülkemizde ağırlamakta olduğumuz Pekin'in günümüzün 2 numaralı, yarının bir numaralı lideri, Başkan Yardımcısı Xi Jinping de bu ilkeler ve kavramlar uyarınca uzun ABD, İrlanda ve Türkiye gezisinin 3 durağında da düşük profil sergiledi, hep yumuşak ses tonuyla konuştu, hep "Kazan-kazan"ın önemini vurguladı.
Yıllardır izliyorum Xi Jinping'i ve sağlam adımlarla yükselişini; bugüne kadar sadece bir kez sabrının taştığını okudum. 2009 Şubat'ında Mexico City'de yapılan bir konferansta. Çin'i "Pasiflik"le, "Etliye-sütlüye karışmamak"la suçlayanlara şu yanıtı verdi (Not: "Le Monde" gazetesinden alıntı):
"Karınları tok bazı yabancılar parmaklarıyla bizi işaret etmeyi huy edindiler. Çin ne devrim ihraç ediyor, ne açlık, ne yoksulluk... Ne de herhangi birinin migrenini azdırıyor. Eeee, bizden daha ne istiyorsunuz?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA