Üç hafta kadar önce, hem İngilizce, hem de Fransızca yayın yapan hınzır mı hınzır "Slate" sitesinde okumuş, gülüp geçmiştim.
Dün Mısır gazetesi "El-Masri El-Yum"un küresel medyayı bir-iki saatliğine de olsa heyecanlandıran haberine göz atınca "Slate"ta okuduğum yazıyı hatırladım.
Mısır gazetesi, Suriyeli muhalif kaynaklara dayandırdığı haberinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın güzel ve zarif eşi Esma Esad'ın üç çocuklarıyla birlikte ülkeyi terk etmek üzere Şam havaalanına giderken, "Suriye Özgür Ordusu" askerlerinin yollarını kestiği ve geri dönmek zorunda kaldıklarını öne sürüyordu. Habere göre, Esma Esad ve çocuklarıyla birlikte Suriye'yi terk edecek grupta Beşar Esad'ın annesi ile kuzeni Rami Mahluf da bulunuyordu.
Bir süre sonra haberin Suriyeli muhaliflerin "Dezenformasyon balonu" olduğu anlaşıldı ama bu benim "Slate" sitesinde okuduğum yazının değerini ve önemini azaltmadı.
***
Beşar Esad'ın ağzından
"Esma valizlerimiz hazır mı?" başlığını taşıyan yazıda, Suriye lideri ve ailesinin sığınabilecekleri ülkelerin listesi veriliyordu. Topu topu 6 ülke vardı Esad ailesinin gidebileceği.
*
Esma Esad, İngiliz yurttaşı olduğuna göre, ilk sırada elbette Londra yer alıyor. Zaten Esma Hanım, "Ben hem İngiliz, hem de Arabım. Biri veya öbürü değil, ikisi birdenim. İki dünyaya aitim" dedi ikbal yıllarında kendisiyle yapılan mülakatlarda.
*
İkinci aday ülke olarak Suudi Arabistan gösteriliyor. "Slate" bu seçeneği belirtirken "Tıpkı Tunus'un devrik (Yoksa kaçak mı demek gerekiyor) lideri Zeynel Abidin Bin Ali ve eşi Leyla Trabelsi gibi" notunu düşmeyi ihmal etmedi.
*
Üçüncü aday, Cezayir. Yazıda orası için de not düşüldü: "Tıpkı Kaddafi klanı gibi..." Malum, Kaddafi'nin eşi, kızı, oğullarından biri Cezayir'e sığındı.
*
Dördüncü sırada Güney Amerika ülkeleri var. Oraya düşülen not da şöyle: "Tıpkı İkinci Dünya Savaşı sonrası birçok Nazi gibi..."
*
Suriye'nin son birkaç müttefikinden biri ve "Keskin nişancılar" gönderecek kadar destekçisi olan İran hiç unutulur mu? Beşinci sıraya o münasip görüldü. Düşülen not: "İranlılar, Esad ailesinin ayağının altına kırmızı halı sermeye ve bir saray tahsis etmeye hazır..."
*
Yazıya göre, en sağlam, en güvenilir seçenek sonuncusu: Rusya! Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk El-Şara'nın 16 Kasım 2011'de Moskova'ya yaptığı ziyarette, Esad ailesinin Rusya'ya gönderilmesi konusunun ele alındığı da hatırlatıldı tabii. Zaten şu sıralar bile masada duran ara dönem formülünde Esad'ın görevi bırakması, demokratik rejime geçilinceye kadar Devlet Başkanlığı'nı Faruk El-Şara'nın götürmesi öngörülüyor...
***
Derin bir iç çektim. Çünkü
Suriye'deki başkaldırının ilk aylarında, yani henüz pek kan dökülmediği dönemde, Türkiye, Beşar Esad ve ailesine kucak açmaya sıcak bakıyordu. Ankara'nın bu yaklaşımı 2011 yazı boyunca, hatta sonbaharına kadar sürdü. O kadar ki, Beşar Esad yumuşak geçişe razı olur umuduyla uzunca süre Esad ailesinin ve yakınlarının mal varlıkları bile dondurulmadı.
Ne zaman ki, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun son Şam ziyaretinde ipler koptu; Esad ve ailesi için de Rusya'dan bile güvenilir olabilecek Türkiye kapıları kapanıverdi.
Esad ne büyük bir fırsat kaçırdığını bir gün anlayacak ama iş işten geçmiş olacak...