Büyük SABAH Ailesi'nin değerli üyeleri; iyi bir hafta geçirmiş olmanın keyfiyle başlıyoruz yeni 7 günlük döneme.
İyi bir hafta geçirdik; çünkü Türkiye günlerdir SABAH'ı konuşuyor. Ve de SABAH'ın "Köprü" bombasını.
O bombanın fitilini ateşleyen manşetimizi hatırlayacaksınız: "3. Köprü'nün büyük sırrı".
Ankara Büromuz'dan Hamdi Ateş'in imzasını taşıyan manşette, ihalesine hiçbir teklif gelmeyen 3'üncü Köprü'yü gerekirse özkaynakları devreye sokarak "Bir an önce" inşa etme telaşının ardında 1'inci Köprü'nün, yani Boğaziçi Köprüsü'nün 40'ıncı yıl büyük bakımının yaklaşmasının yattığı anlatılıyordu. Bu büyük bakımda 1'inci Köprü'nün bir yıl kapatılmasının öngörüldüğü belirtiliyordu.
Köprü'nün kapatılması İstanbul'un zaten kaosa dönüşmüş olan trafiğini kâbus boyutlarına taşıyacaktı. İşte bakanlık 40'ıncı yıl bakımını iki yıl ertelemeyi, bu arada 3'üncü Köprü'yü gerçekleştirmeyi hedefleyen bir alternatif çözüm hazırlıyordu...
Kıyamet koptu tabii. Tüm TV kanalları, tüm programlarında birinci haber yaptılar manşetimizi, o güne kadar kimsenin halini-hatırını sormadığı köprü ve trafik uzmanları bir anda en aranan ve en çok kanala çıkan kişiler oluverdiler.
SABAH ertesi gün manşetin devamını getirdi: Bilge Eser'in hazırladığı haberle köprülerde büyük bakım için dünyadan örnekler. Ve de geliştirilen çözümler. Özeti: Bakım-onarım için sürekli kilit vurulan bir köprü yoktu. Gündüzleri açık bırakılıyor, geceleri kapatılıyordu.
Onu izleyen gün, yani dün de devam ettik: "1'inci Köprü'yü yapan firma da şaşkın." İstanbul'daki iki köprünün de projesini hazırlayan firmanın genel müdürü Çetin Gümüşoğlu, "Bir yıl kapatmayı dünyada ilk kez duyduk" diyordu ve ekliyordu: "Bu işin doğrusu, aşamalı bakım yöntemi..."
Gerisini de, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım getirdi veya getirmek ihtiyacını hissetti. Onu da bugünkü SABAH'ta okudunuz veya okumak üzeresiniz.
"İyi bir hafta geçirmenin keyfiyle başlıyoruz yeni haftaya" demekte haksız mıyım?
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...