Ne pahasına olursa olsun, ödenecek bedel ne olursa olsun, haberi vermek, gerçekleri açığa çıkarmak: Afganistan'dan sonra Irak'ta da ABD ordusunun - ve müttefiklerinin- kirli çamaşırlarını ortaya döken WikiLeaks sitesinin biricik ilkesi bu.
Ama bedel bazen gerçekten çok ağır oluyor:
Meksika'da olduğu gibi, hayatıyla ödemek. Fas'ta olduğu gibi, ekonomik ambargoyla karşılaşmak ve sonunda yayın hayatına son vermek. Mısır'da olduğu gibi, büyücü avının hedefi durumuna getirilmek, işten atılmak...
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün 43 kriteri değerlendirerek 2010 için hazırladığı basın özgürlüğü klasmanında, yıl başından bu yana onlarca gazetecinin sadece gazeteci oldukları için öldürüldükleri Meksika 136'ncı sırada yer alıyor.
Gazetelerin, dergilerin kaderlerinin Kral 6'ncı Muhammed'in ağzından çıkacak bir çift lafa bağlı olduğu (Not: Daha geçenlerde en saygın dergi "Nişan" yayın hayatına son vermek zorunda kaldı) Fas listeye 135'inci sıradan girdi, meslektaşlarımızın çok sık aynı akıbetle karşılaştıkları Mısır ise 127'nci sıradan.
Peki ya Türkiye kaçıncı? Cevap:
138'inci. Mısır'ın, Fas'ın, Meksika'nın da gerisinde.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in sıralamasını gerçekçi bulmayabilirsiniz. Ama bir yıldan öbürüne listede daha da gerilere itiliyorsanız, durum değerlendirmesi yapmanız kaçınılmaz oluyor.
Buyurun, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in 2002'den bu yana her yıl düzenli olarak yeniledikleri listede Türkiye'nin yeri:
2002'de 139 ülke arasında 100'üncü.
2003'te 166 ülke arasında 116'ncı.
2004'te 167 ülke arasında 114'üncü.
2005'te 167 ülke arasında 98'inci.
2006'da 168 ülke arasında 100'üncü.
2007'de 169 ülke arasında 101'inci.
2008'de 173 ülke arasında 103'üncü.
2009'da 175 ülke arasında 123'üncü.
2010'da 178 ülke arasında 138'inci.
Türkiye'ye yakışıyor mu?
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesinden biri olan ülkenin yeri bu mu olmalı?
G-20'de yer alan, yani dünya ekonomisinde söz sahibi 20 güçten biri olan bir ülke bu skoru içine sindirebilir mi?
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne başkanlık eden ülkenin basın özgürlüğü karnesi böyle mi olmalı?
Dünyanın en büyük 17'nci (Hiç kuşkusuz 16'ncı sıraya yükseleceğiz) ekonomisi ama basın özgürlüğünde 138'inci.
AB'nin en büyük 6'ncı ekonomisi ama basın özgürlüğünde AB'nin en geri üyesinden (Bulgaristan 71, Yunanistan 73'üncü) 65 basamak daha geride.
Çözüm? Yeni bir basın kanunu.
Çözüm? İnternette daha az sansür.
Çözüm? Daha çok özgürlük.
Hem de AB'ye katılım müzakerelerinde "Yargı ve Temel Haklar" ile "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" fasıllarının masaya getirilmesini beklemeden.
Geçen hafta "7'nci Boğaziçi Konferansı" nda yaşandığı gibi, AB ile toplantılarda artık gazetecilere kovuşturmalardan, gözaltılardan söz edilmemesi için...
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle.