İsrail'de önümüzdeki günlerde seçim var. Sadece tek kişinin oy kullanacağı Genelkurmay Başkanlığı seçimi!
Mevcut Genelkurmay Başkanı General Gabi Eskenazi'nin (1973 Yom Kippour savaşına, 1976 Entebbe baskınına, 1982 Lübnan savaşına katıldı) görev süresi 2011 Şubat'ında doluyor. Kendisine süresinin uzatılmayacağı resmen tebliğ edildi.
Toplama kamplarından kurtulmayı başarmış bir baba ile Suriye göçmeni bir anneden 1954'te dünyaya gelen Eskenazi'nin bilançosu aslında son derece parlak:
Ordudan 2006 Lübnan, daha doğrusu Hizbullah savaşındaki başarısızlığın yol açtığı moral bozukluğunun izlerini tümüyle sildi.
Selefi, 2006 savaşının mağlup komutanı Dan Halutz'un "İleri teknolojiye ve hava kuvvetlerinin vurucu gücüne" dayalı savaş stratejisini tepeden tırnağa değiştirdi. Savaş alanında insanı ön plana çıkardı. Ve de komutanların askerleriyle hep iç içe yaşamaları zorunluluğunu getirdi. Yepyeni bir hedef eşliğinde: "Bizim sadece iki seçeneğimiz var. Ya savaş ya savaşa hazırlık."
Cephaneliği yeniledi: Beşinci kuşak avcı uçakları, yeni füzeler, zırhlı personel taşıyıcıları sipariş etti, Arrow füzesavar sistemini yeni teknolojilere uyarlattı.
Askerler arasında lakabı "Buldozer" olan Eskenazi bu etkileyici bilançosuna rağmen görevden ayrılmak zorunda bırakılıyor. Hayır, yaş haddinden değil. Savunma Bakanı Ehud Barak ondan nefret ettiği için. Duygular karşılıklı; o da Barak'tan nefret ediyor.
Sorun şu: İsrail'de "Teamüller" gereği genelkurmay başkanını savunma bakanı belirliyor. Başbakanlar sadece onay veriyor. Yine yerleşik "Teamüller" nedeniyle, bugüne kadar hiçbir başbakan hiçbir savunma bakanının tercihini geri çevirmedi.
Gabi'nin yerine dört aday sayılıyor: Genelkurmay İkinci Başkanı Benny Gantz, Güney Bölgesi Komutanı Yoav Galant, Kuzey Bölgesi Komutanı Gadi Eizenkot, Orta Bölge Komutanı Avi Mizrahi. Savunma Bakanı Barak bu dört adayla tek tek görüşüp kararını verecek. Bu arada ordu komuta kademesi de toplanıp görüşünü Barak'a iletecek.
İsrail'de tuhaf bir "Teamül" daha var: Genelkurmay başkanlığına adaylıklarını koyanlar seçim kampanyası yürütebiliyorlar. Yani, halkla ilişkiler yapabiliyorlar. Bunun için danışmanlık hizmeti veren şirketlerden destek alabiliyorlar.
Bu kez de öyle oldu. Adaylar öne çıkabilmek için hızlı, dinamik, yoğun bir propagandaya giriştiler. Özellikle de Gazze'deki "Dökme Kurşun" operasyonunu yürüten General Yoav Galant.
Ne var ki, geçen hafta medyaya sızan ve İsrail ikinci kanalı "Aroutz 2"nin yayınladığı bir belge ortalığı karıştırıverdi. İsrail'in sayılı -ve de güçlü- iletişim danışmanlarından Eyal Arad'ın şirketinin antetini taşıyan bu "Islak imza"lı belgede Yoav Galant'ın seçilmesini sağlamak için rakipleri hakkında bir dizi iddia, daha doğrusu karalama sıralanıyordu. Hatta, Eskenazi için bile. Örneğin ondan "Hiç seveni olmayan meymenetsiz suratlı biri" diye söz ediliyordu.
Galant yemin billah ederek ne Arad'dan danışmanlık hizmeti aldığını, ne de böyle bir belgeden haberi olduğunu söyledi.
Arad, belgenin sahte olduğunu, ne kendisinin, ne de çalışanlarının böyle bir rapor hazırlamadıklarını açıkladı.
Eskenazi ve Başbakan Binyamin Netanyahu savcıları göreve çağırdılar.
Yani ortalıkta bir "Komplo" kokusu seziliyor. Can alıcı sorular: "Kimin komplosu?" ve "Kime karşı komplo?"
Komplonun arkasında karalama kampanyasıyla "Mağdur" gösterilmek isteyenlerden herhangi biri mi var?
Komplonun hedefi en güçlü aday gösterilen Galant'ın önünü kesmek mi?
Yoksa Savunma Bakanı Ehud Barak'ın elini-kolunu bağlamak mı?
Hatta bazıları daha ileri gidip "Mavi Marmara" baskınının da Genelkurmay Başkanlığı seçimini etkilemeye yönelik komplonun bir parçası olduğunu öne sürüyorlar.
Kışlaya siyaset girmeyegörsün... Bir zamanların yenilmez armadası entrika denizinde batıyor...