Güvenlik Konseyi'nin kabul ettiği kararla ilgili olarak, "İran bugüne kadar uygulanan yaptırımların en ağırlarını göğüslemek zorunda kalacak" diyen ABD Başkanı Barack Obama mı doğru söylüyor, yoksa "Ben bugüne kadar işe yarayan bir yaptırım bile görmedim" diyen Rusya Başbakanı Vladimir Putin mi?
Bize göre, Putin'in dedikleri doğru. Türkiye ve Brezilya'nın ret, Lübnan'ın çekimser oyuna karşılık Güvenlik Konseyi'nin diğer 12 üyesinin "Evet"iyle kabul edilen 1929 sayılı kararda öngörülen yaptırımların İran üzerinde hiçbir caydırıcı etkisi olmayacak.
Çünkü;
1- Daha önce (2006 Aralık'ından bu yana) Güvenlik Konseyi'nden İran'a üç yaptırım paketi çıktı. Hem de oybirliğiyle. (Not: Sadece üçüncü kararda Endonezya çekimser kaldı.) Üç paket de ne İran'ın nükleer çalışmalarını aksatabildi, ne silahlanmasını engelleyebildi, ne dış ticaretini etkileyebildi. Tam tersine, her yaptırım kararı İran'ı hem biledi, hem de "Kendi göbeğini kendisinin kesmesi" politikalarına yöneltti. Yani, silah ve nükleer teknolojilerini kendi uzmanlarının bilgi ve becerileriyle geliştirmeye.
O kadar başarılı oldu ki, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu denetçileri İran'ın eriştiği nükleer teknolojiyi yerinde görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler.
2- Bu dördüncü yaptırım paketi de aynı sonucu verecek. Göreceksiniz, İran uranyumunu kendi imkânlarıyla zenginleştirme çalışmalarını daha da hızlandıracak ve Batı'nın nükleer silah için "Kritik" gördüğü eşiğe kısa sürede varacak.
3- Ayrıca, bakmayın kararın ekindeki etkileyici listeye. Tam bir balon! Örneğin, Devrim Muhafızları'na ait şirketlere yasak getiriyor. Oysa bu şirketler paravan. Kapatıp başka bir adla yeni şirketler kurulursa, yaptırım sadece etkisini değil, anlamını da yitiriyor. Aynı şekilde 18 kuruluşa ve yöneticilerine de yasak konuldu. Ama ne o şirketlerin adresleri biliniyor, ne de yöneticilerinin adları. Bilinse bile, başka yöneticiler atanınca, yasak veya yaptırım havada kalmış olacak. Bir başka örnek: İran'ın silah, özellikle de tank ithalatı yasaklandı. Oysa İran artık silah ithal etmiyor, kendisi üretiyor. Çünkü zamanında akıllılık etti, teknoloji ve lisans satın aldı.
4- Ve nihayet; Putin'in dediği gibi, "Siz bugüne kadar Güvenlik Konseyi'nin işe yarayan bir yaptırımını gördünüz mü?" Daha ileriye gidelim; Güvenlik Konseyi'nin aldığı onca karardan pek çoğu kâğıt üstünde kalmadı mı? Örnek mi? Buyurun, 1947'den bu yana Arap-İsrail sorunuyla ilgili olarak alınan kararlar: 181, 194, 242, 338, 452, 1322, 1397, 3236 sayılı kararlar... İsrail hangisini uyguladı? Cevap:
Hiçbirini! Uygulamanın sonucu ne oldu? Cevap: Hiçbir şey!
Onun için, İran'a dördüncü yaptırım kararına da "Hı" deyip geçin...