Daha önce birkaç kez hatırlattık; dünyanın en ünlü ve en önemli casusluk romanları yazarı John Le Carre, Kafkaslar ve Orta Asya'daki "Nüfuz mücadelesi" için "Büyük Oyun" ifadesini kullanır.
Dün Ankara'da imzalanan "Hükümetlerarası Anlaşma" ile düğmesine basılan Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi, işte o "Büyük Oyun"da çok büyük bir hamle anlamına geliyor.
20'nci yüzyıla petrol damgasını vurdu. O nedenle "Petrol yüzyılı" diye tarihe geçti. 21'inci yüzyıl "Gaz asrı" olacak.
20'nci yüzyıl baştan sona "Petrol savaşları"na sahne oldu: yüzyılın başlarındaki Birinci Dünya Savaşı'ndan yüzyılın sonlarındaki Körfez Savaşı'na kadar...
21'inci yüzyılı ise daha şimdiden "Gaz savaşları" kasıp kavuruyor. Tek farkla: Savaşlarda artık silah değil, gazın kendisi ve boru hatları kullanılıyor. Rusya'nın Ukrayna ile fiyat anlaşmazlığını gerekçe göstererek Avrupa'ya iki kez, hem de dondurucu kış soğuklarında gazı kesmesi, bu savaşların en trajik örneği olarak hep hatırlanacak.
"Petrol savaşları" yüzyılında bir proje savaş değil barış getirdi: Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı. O proje sayesinde Azerbaycan ve Gürcistan, Rusya'nın nüfuz alanından çıkıp Batı dünyasının özgürlük havasını solumaya başladılar.

Dengeler yeniden kurulacak
"Gaz savaşları" yüzyılında da yine bir proje barış getirmeyi amaçlıyor: Nabucco Doğalgaz Boru Hattı. Bu proje sayesinde Türkmenistan ile Avrupa arasında güçlü bir köprü kurulacak. Azerbaycan ise önce AB'nin "Yakın komşu politikaları"nın en önemli aktörlerinden biri olacak. Aralarındaki ilişki bir süre sonra ortaklık boyutlarına taşınacak.
Yine Nabucco projesi sayesinde bugün tecrit altında tutulan İran, Batı'ya açılabilecek. Açıldıkça dünyayla entegre olacak. Dünyayla entegre oldukça, içerde daha özgürlükçü, daha demokratik bir siyasal yapıya kavuşacak; dışarda ise "Nükleer sorun"u daha kolay, daha barışçı, daha diyaloga dayalı bir çözüme kavuşturma şansı artacak.
Kimbilir; belki de Irak'ın toprak bütünlüğünün, etnik ve mezhepsel gruplar arasındaki kalıcı barışın güvencesi de Nabucco projesi olacak. Basra bölgesindeki yatakların gazını ülkeyi baştanbaşa, daha doğrusu güneyden kuzeye katederek Türkiye topraklarında Nabucco Boru Hattı'na kavuşması, Irak'ın birliğine mühür vuracak.
Göreceksiniz; Nabucco, Ortadoğu'da barış ve istikrar için de kaldıraç işlevini görecek: Mısır doğalgazının Ürdün ve Suriye üstünden Türkiye'ye ulaşmasıyla, bu üç ülke kenetlenecek.
Hatta üç Arap ülkesinin yanı sıra İsrail de. Zira Hayfa açıklarında bulunan çok zengin doğalgaz yatakları -şimdilik kimse telaffuz etmese de- İsrail'i Nabucco için potansiyel tedarikçi konumuna getiriyor.

Türkiye'nin yeni konumu
Gelelim Türkiye'ye... Nabucco projesi her şeyden önce Türkiye'nin "Merkez ülke" konumunun tüm dünyaca kabulü ve teyidi anlamını taşıyor.
İkinci olarak, Türkiye AB arasındaki ilişkilerde yepyeni bir sayfa açıyor: Ekonomik entegrasyon. O kadarla kalmıyor; ilişkileri "Kader ortaklığı" na dönüştürüyor.
İddia ediyoruz; Avrupa halkları 2014'ten itibaren Nabucco ile evlerine ulaştırılan gazla ısınmaya başlayınca, Türkiye'nin AB üyeliğine bakışları da hızla değişmeye başlayacak. Zaten tam da bu nedenle Türkiye'nin olası üyeliği için 2014'ten sonrasına tarih veriliyor. Özellikle Rusya'ya bağımlılıktan bir ölçüde de olsa kurtulabilmek için Türkiye'nin vazgeçilemez önemini herkes kavrasın diye...
Özetlersek; Nabucco Boru Hattı'ndan sadece gaz değil; barış, istikrar ve güvenlik de akacak. "Büyük Oyun"da çok büyük bir hamle yapılıyor, çok büyük...