Dünyamız hiçbir zaman böyle bolluk ve zenginlik görmedi.
Düşünün, küremizin bir yıllık milli geliri (50 trilyon dolar), İsa'nın doğuşu ile İstanbul'un fethi arasında geçen 15 yüzyılın üretim toplamından fazla!
Ama dünyamız bu kadar adaletsizlik de görmedi. Küresel servetin dağılımında 1820'de en zengin ülkenin payı, en yoksulun 3 katıydı. Bugün 75 kat!
Tarihin hiçbir döneminde böyle servet birikimi olmadı. Örneğin, Bill Gates'in malvarlığının (51 milyar dolar) onda biri, 476'da mali krizle çöken Batı Roma İmparatorluğu'nu en az yüz yıl daha tarih sahnesinde tutmaya yeterdi. Bir başka örnek: Zenginliğin simgesi Karun (Lidya Kralı Krezüs) bugün yaşasa milyarderler listesinin (toplam 2.6 trilyon dolarlık servete sahip 793 isim) yanına yanaşamazdı.
Haydi güncel örnekler de verelim. Buyurun Kemal Derviş'in yönettiği BM Kalkınma Örgütü'nden rakamlar:
* En zengin 200 kişinin serveti, dünya nüfusunun yüzde 41'inin (2.3 milyar insan) yaşadığı ülkelerin GSMH'ları toplamının üstünde.
* En zengin 84 kişinin serveti 1.2 milyar nüfuslu Çin'in GSMH'sını aşıyor.
* En zengin 15 kişinin serveti Kara Afrika ülkelerinin GSMH'ları toplamını geçiyor.
* En zengin 3 kişinin (Bill Gates, Warren Buffett ve Carlos Slim Helu) serveti (125 milyar dolar), en yoksul 48 ülkenin GSMH'ları toplamını geride bırakıyor.
Aceh'ten New York'a
Tarihin hiçbir döneminde bencillik ve vurdumduymazlık bu boyutlara varmadı. Örnek mi?
Güneydoğu Asya'da 228.429 kişinin ölümüne yol açan "Tsunami"nin, yüzyılın dayanışma hareketini tetiklediği söylenen felaketin dün ikinci yılıydı.. Hesaplar ortaya döküldü:
* Toplam 6.7 milyar dolar bağış sözü verilmişti, yarısı (3.4 milyar) dolar gönderildi. Gerisi sivil toplum örgütlerinin banka hesaplarında yatıyor!
* Uluslararası Kızılhaç, topladığı 2.2 milyar dolar bağışın 1.3 milyarını kullandı. 50 bin ev sözü verdi, yalnızca 8 bin konut yaptı.
Daha kötüsü, bölgeye ulaşan yardımların önemli bir bölümü de vicdanları nasır tutmuş yerel yetkililerce çalındı. Birini aktaralım: Endonezya hükümeti yardımların koordinasyonuyla görevli "Rehabilitasyon ve Yeniden İnşa Bürosu"nun başına, "Satın alınamayan adam" diye bilinen eski Enerji Bakanı Kuntaro Mangkusubroto'yu getirdi. Şimdi o Kuntaro yakın çevresinin yolsuzluklarına göz yummakla, kendisine de yüklü aylık bağlamakla (Endonezya Cumhurbaşkanı'nın maaşından bile fazla!) suçlanıyor.
Ve felaketten en ağır darbeyi almış olan Aceh'te en az 70 bin kişi, iki yıl sonra bugün derme çatma barakalarda yaşıyor. Yaşamak denirse.
Ve yine bugün Wall Street'te (New York'un finans merkezi), 26 bin kişi ceplerinde en az 500 bin dolarlık çeklerle yılbaşı gecesine hazırlanıyor. Onlar kim mi? Goldman Sach'ın yatırım danışmanları, borsacıları. Yıl sonu primi olarak 16.1 milyar doları paylaştılar. "Tsunami" kurbanlarına söz verilen bağışın neredeyse üç katı.
ABD'nin en büyük 5 yatırım bankasının dağıttıkları primin toplamı ise 36 milyar dolara ulaşıyor. CEO'ların çekini hiç sormayın. Goldman Sachs'ın patronu Lloyd Blankfein 53.4 milyon dolar aldı.
City'nin (Londra'nın finans merkezi) yıl sonu primi de fena sayılmaz: 13.2 milyar avro. Bu da kişi başına en az 1.5 milyon avroluk çek demek. Londra'nın -solcu- Belediye Başkanı John Stuttard'ın ifadesiyle, "Yeni yetme bir borsacı, bir marangozun 2 bin yıllık kazancını yıl sonu primi olarak alıyor!"
Dedik ya; dünyamız tarihin hiçbir döneminde bu kadar zengin olmadı. Bu kadar adaletsiz ve bencil de...