Yazık. Ay ve gün adlarını bizzat kendisinin belirlediği takvimle Bitaraflık ayının 21'inci Soğapgün'ü (Perşembe) hayata veda eden Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı, başarılarından çok tuhaf kararlarıyla hatırlanacak.
* "Erkek mi kadın mı olduklarını iyi seçemiyorum" gerekçesiyle TV sunucularına makyaj yasağı getirmesi gibi.
* Geçirdiği kalp krizi sonrası sigarayı bırakınca, halka sokakta, bakanlara ise her yerde sigara yasağı koyması gibi.
* Çok sevdiği yıldız çiçeğinin kokusunu bozduğu gerekçesiyle evlerde birden fazla evcil hayvan beslenmesini yasaklaması gibi.
* Saçlarını boyadıktan sonra, ülkenin tüm paralarını değiştirmesi gibi.
Kimileri de onun diktatörlüğünü ön plana çıkaracak. "Orta Asya'nın Stalin'i" denilen Türkmenbaşı tek partitek adam rejimi kurdu. Muhalefete ve insan hakları örgütlerine izin vermedi. Tümü devlet organı olan 23 gazeteyi bir binada toplayıp hepsinin fiilen genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Ömür boyu devlet başkanlığı, başbakanlık, parti genel başkanlığı, başkomutanlık görevlerine ek olarak!
Tüm bunlar doğru. Eksiği var, fazlası yok. Ancak Türkmenbaşı'nın bilançosu yapılırken, Türkmenistan'ı 15 yılda nereden neredeye getirdiği de unutulmamalı. İşte bıraktığı tablo:
* Herkesin evi, işi, aşı var. Devlet bütçesinin yüzde 60'ı sosyal harcamalara ayrılıyor. Doğalgaz, elektrik, telefon, su ve tuz bedava. Et, süt, tereyağı, benzin, ekmek, şeker, toplu ulaşım, tren, uçak ise neredeyse bedava.
* Büyüme hızı yüzde 20'nin altına inmiyor. Milli gelir 6.500 dolar. Dış borcu yok. Çünkü Türkmenbaşı "Bize verecekler, çocuklarımıza ve torunlarımıza ödettirecekler" diyerek kredi almadı.
* Herkes sosyal güvenceye sahip. Doğum yapan kadına 3 yıl ücretli izin veriliyor. Çocuklar 3 yaşında okula gidiyor. Zorunlu eğitim 9 yıl. Okuma-yazma oranı: Yüzde 99.99!
Orta Asya'daki İsviçre
* Eğitim ve kültür hayatını Rus etkisinden kurtarmak için Kiril'den Latin alfabesine geçti. Fars etkisini kırmak için de ay ve gün isimlerini değiştirdi. Aylardan birine kendi, birine de annesinin (Kurbansultan) adını verdiği için alay edildi ama diğer aylara Türk büyüklerinin isimlerinin konulduğu gözardı edildi: Oğuz, Korkutata, Alparslan, Sultansencer...
* 15 yıl önce köyden farksız başkent Aşkabad ise bugün dünyanın en güzel, en estetik kentlerinden biri olarak gösteriliyor.
Türkmenbaşı elbette müthiş petrol ve doğalgaz yatakları sayesinde ülkesini "Orta Asya'nın İsviçre'si" yaptı. Ancak aynı zenginliğe sahip diğer Orta Asya ülkelerinin aksine petrol ve gaz sektörlerini hep devletin elinde tuttuğunu, yabancıları sokmadığını da belirtmek gerekiyor.
İki yıl önce "Kimse sonsuza kadar yaşayamaz. Bir halef bulmalıyız. Ülkenin kaderi tek kişiye bağlı olmamalı" demiş ve 2009'da çok adaylı başkanlık seçimi vaat etmişti. Ancak kalbi sözünü yerine getirmesini izin vermedi ve halef bırakmadı.
Şimdi iki adaydan söz ediliyor. 39 yaşındaki oğlu Murat Niyazov ile Başbakan Yardımcısı ve akrabası Gurbanulu Berdimuhammedov.
Sovyet sisteminde ölen liderin halefi cenaze törenini yöneten kişiyle anlaşılırdı. Türkmenbaşı'nın törenini Berdimuhammedov hazırlayacak. Bunun mesaj olup olmadığı yakında ortaya çıkar.
Dileriz Türkmenistan "deprem"i ve geçiş dönemini hızla ve kazasızbelasız atlatıp Türkmenbaşı'nın "Ruhname"deki vasiyetini yerine getirir:
"Mehriban Türkmen halkım. Sen moralini yüksek tut, yaptığın işin hakkını ver, yurdunu zenginleştir."