Sünniler ile Şiiler arasındaki etnik temizlik mücadelesinde günlük ortalama kurban sayısının 30'dan 50'ye çıktığı Irak'ta, "İstikrar vahası" diye nitelenen Kürt bölgesi neredeyse 3 yıl süren "Tek yönetim" pazarlığını dün mutlu sona ulaştırdı.
Celal Talabani'nin Kürdistan Yurtsever Birliği ve Mesut Barzani'nin Kürdistan Demokrat Partisi hükümetleri, tek çatı altında toplandı.
Derin güvensizlik ortadan kaldırılamadığı için Barzani'nin yeğeni Necirvan Barzani başkanlığındaki ortak hükümette taraflar kendilerine düşen bakanlıklarda, denetleyici olarak diğer partiden bir bakan yardımcısı görevlendirmeyi kabul etti. Bu arada Türkmenler'e ve Keldaniler'e de birer iskemle verildi: İlkine Enerji Bakanlığı, ikincisine Turizm Bakanlığı.
Bize göre Kürt grupların tek hükümette birleşmesi, Bağdat'ta Şiiler, Sünniler ve Kürtler'in kuracakları ama pazarlıkları bitmek bilmeyen federal hükümet oluşumundan çok daha fazla önem taşıyor.
Çünkü ayağı yere basan herkesin kabul ettiği gibi, Bağdat'ta kurulacak federal hükümet, Irak'ın artık kağıt üstünde kalmış birliğini temsil eden belki de son yönetim olarak tarihe geçecek.
Buna karşılık Kürtler'in birleşmesi, o son yönetim sonrası dönemde Irak'ın kuzeyinin statüsünün belirlenmesinde hayati rol oynayacak.
Beyaz Saray'a sunulan tüm raporlarda en fazla üç yıl ömür biçilen son merkezi hükümet sonrasına hazır olabilmek için Necirvan Barzani yönetimi iki hedefe kilitlenecek: 1-Kuzey Irak'ın ekonomik olarak ayakta durmasını sağlayacak kaynakları yaratmak. 2-Kerkük sorununu çözümlemek.
Yeni bir senaryo şart
Aslında iki sorun iç içe ve ortak paydaları petrol. Açarsak; ilk sorunun çözümü bölgenin tek zenginlik kaynağı petrol yataklarının değerlendirilmesinden geçiyor. İkincisi ise Irak'ın petrol üretiminin neredeyse yüzde 25'ini sağlayan Kerkük'ün 2007'deki referandumda Kürt Federe Yönetimi'ne bağlanmasından.
Kürtler iki hedefe birden ulaşabilir mi? Her ne kadar Kerkük'ün etnik yapısını değiştirecek veya eski durumuna getirecek nüfus kaydırması yarışına girmiş olsalar da, sorunun çözümünü ertelemeyi öngören bir "B planı"na razı olacaklarına ilişkin güçlü belirtiler sezinliyoruz. Zaten o olasılık nedeniyle Türkiye sınırı boyunca uzanan bölgede petrol araştırmalarını yoğunlaştırdılar. Buradaki yatakların Kerkük'ten bile zengin olduğu, en az 45 milyar varillik rezerv barındırdığı iddia ediliyor.
Ama sorun şu: Bir Norveç şirketinin deneme üretimini başlattığı petrol nereye akacak? İki adres gösteriliyor: Ya Hayfa ya Ceyhan. Seçin.
Bize göre, Kuzey Irak petrollerinin Batı pazarlarına ulaşacağı nokta Ceyhan olmalı. Ceyhan olmak zorunda. Bu da üretim ve pompalamadaki sabotajlar nedeniyle ABD müdahalesinden bu yana geçen sürenin neredeyse yarısında devre dışı kalmış olan KerkükYumurtalık'a paralel bir boru hattının daha döşenmesi anlamına geliyor.
O projenin hayata geçirilmesi ise, Türkiye ile Kuzey Irak'taki yönetim arasındaki ilişkilerin yeni bir temele oturtulmasını gerektiriyor. Dahası, sınırın iki tarafındaki Kürt halkıyla ortak coğrafyada yaşama zorunluluğunu ortak kaderi paylaşma avantajına dönüştürmeyi şart koşuyor.
Irak'ın genelindeki, ama özellikle Kuzey Irak'taki gelişmeler, er veya geç 1916 tarihli o uğursuz SykesPicot Anlaşması'nın, hatta 1926 tarihli Ankara Anlaşması'nın yırtılmasını ve ucu açık bir dizi stratejik olasılığı önümüze getirecek. Güneydoğu sorunu dahil.