Antalyalılar'ın bir sözü var: "Düğün sesle, ölü yasla yakışır." CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul'un durumu da aynen öyle.
Antalya'da kıyamet kopuyor; konvoylar, şarkılar, türküler, güzelim kentte müthiş bir görüntü kirliliğine yol açan afişler, pankartlar... Onun makam odası, hatta belediye binası ölü evi gibi.
Çünkü CHP, daha doğrusu tek seçici Baykal onu aday göstermedi. İyi mi yaptı, kötü mü; 28 Mart akşamı anlaşılacak. Ancak rakip partilerin adayları "CHP Kumbul'la devam etseydi, işimiz daha zor olurdu" dediler. Sokaktaki vatandaştan da "Doktor (Kumbul), Vali'den (Dokuzoğlu) halka daha yakın" değerlendirmesini duyduk.
Bir kamuoyu araştırması da Kumbul'un küçümsenmeyecek bir taban desteğine sahip olduğunu gösteriyor. Tüm partilerin adaylarının belirlenmesinden sonra yapılan bu araştırmada "Kimi başkan görmek istiyorsunuz" sorusuna deneklerin yüzde 8'i hâlâ "Kumbul" cevabını verdi.
Öveni de var, yereni de
Yine tüm adayların, "Geçen dönem kim başkan olsa, ondan fazlasını yapamazdı. Çünkü hem borç ödedi, hem de kıt kaynaklarla hizmet götürmeye çalıştı" dedikleri Kumbul'un vurgulanan bir yönü de partizanlık yapmaması. Hatta, ondan önceki DYP'li Başkan Hasan Subaşı'nın kadrolarına dokunmadığı belirtiliyor.
Böylesine takdir edilen Başkan'ı CHP neden safdışı bıraktı? İki gerekçe sıralanıyor: İlki, Baykal'ın yaptırdığı araştırmalardan sonra yeni bir isimle yarışmanın daha uygun olacağı sonucuna varması. İkincisi de, Kumbul hakkında "Nepotizm", yani eş-dost-hısım-akraba kolladığı iddiaları. Günahı vebali onun ve iddia sahiplerinin boynuna.
Kumbul'a sorduk: "Siyaset tamam mı, devam mı?" İşte yanıtı:
"Türkiye tek partili sisteme doğru gidiyor. Hoş bir gelişme değil, hatta tehlikeli. Cumhuriyetin değerlerine ilişkin kaygım var. O nedenle bizim gibi düşünenler bir çatı altında toplanmalı. Böyle bir oluşumda bana ihtiyaç duyulursa hazırım. Yok bugünkü bozuk düzen devam ederse, ben de kenara çekilir, emekliliğimi yaşarım."

28 Mart için tahminler
Biraz duraksadı, yutkundu ve baklayı ağzından çıkardı: "Temel değerlerde anlaşarak bir değişim, dönüşüm şart. Kemal Derviş'in önerdiği liberal-sosyal sentez bu ihtiyaca cevap verebilir. Derviş'in fikirlerinin doğru, çağın koşullarına uygun olduğunu düşünüyorum."
- CHP'de sizin yerinize yarışacak Ertuğrul Dokuzoğlu için ne düşünüyorsunuz?"
- Antalya Valisi'yken 3.5 yıl birlikte çalıştık. Kendine özgü üslubu var. Başarılı olabilir. Ancak bürokrasiden gelen alışkanlıkları onu zorlayabilir. Tabii halkın nasıl değerlendireceğini bilemem.
- Sizce Antalya'da kim kazanır?
- Sonucu şu anda yüzde 20'lere varan kararsızlar belirleyecek. CHP'nin önde olması gerekir. Çünkü kent merkezinde 2002'de yüzde 36.4 oy aldı. Suskunlar kimi cezalandırır, bilemiyorum.
- CHP açısından Türkiye genelinde bir tahmininiz var mı?
- CHP'nin 2002 seçimlerindeki oy oranını aşmasını isterim ama doğrusu kuşkularım var.
- CHP başarısız olursa, ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?
- Öyle bir durumda Deniz Bey'in durum değerlendirmesi yapıp çekileceğini, buraya geleceğini düşünüyorum. Liberal-sosyal sentez için de uygun koşulların oluşacağını tahmin ediyorum.
Antalya, Baykal'ın memleketi, kalesi. Ayrıntılı bir değerlendirmeyi hak ediyor. Yarın da adayları tanıtıp, tahminimizi aktaracağız...