Tek gözlü bir adam sülalenize sövse, özürlü olmasından ötürü hakareti hoş görür müsünüz? Onun göz sayısı ile sizin silsilenizin onuru apayrı konulardır, değil mi?
Lafına kızıp yumruk attınız, dişini kırdınız diyelim. Yanlışa yanlışla karşılık vermiş olursunuz. Ama bu da ayrı konudur. Onun ağız bozukluğunun ayıbını ortadan kaldırmaz.
Şafak Pavey feci bir kazanın kurbanı. Genç bir kadının özürlü olmasına sızlamayacak yürek yoktur. Ancak milletvekili sıfatıyla söylediklerinin içeriğindeki etik sorunlarıyla o kaza arasında da hiçbir bağlantı yoktur.
Meclisteki son konuşmasını Bülent Arınç beğendi, güzel dedi. Doğrusunu isterseniz ben bir şey anlayamadım söylediklerinden. Karışık dokundurmalar, mimikli imalar, neye battığı belirsiz iğnelerden oluşan bir laf salatasıydı. O arada adını vermediği bir kadın vekili de başı açıklara kirli demekle suçladı.
Sevilay Yükselir o vekilin kim olduğunu araştırmış, ima edilen kişinin öyle bir şey söylememiş olduğunu saptamış. Bu iftiraya sinirlenip internette dile getirdiği tepki metninde Pavey'e karşı "kastını aşan" şeyler yazmış. Hatasını kabul edip hemen özür diledi.
Ama patırtı kesilmedi. Beyaz kesimde olay köpürtüldükçe köpürtülüyor. Sonunda öyle oldu ki, sanırsınız tek konu "Sevilay'ın gaddarlığı". Gerçekte ise görüntü freni kopuk kutuplaşmamızın yeni bir örneği.
Şafak Pavey de "Yanılmışım, o milletvekili öyle bir söz söylememiş" dese konu kapanır.
Normali bu. Olamaz maalesef.
Normal değiliz ki.