Kürt Alevilerin, Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Şah İsmail'den sonra gelen en büyük adam" olarak lanse etmesi parti tabanında rahatsızlık yaratıyor.
Bu görüş aynı zamanda bir bölünme sebebi de.
Taban, yeni CHP'den bu yüzden umutsuz.
CHP'nin Kürtlerin eline geçmesinden endişe edenler bir hayli fazla.

Öyle ki yeni CHP, Karadeniz'de, Ege'de, İç Anadolu'da, Marmara'da, Doğu Anadolu'da ve Akdeniz'de bitme noktasına gelmiş.
Güneydoğu Anadolu'da dahi partinin getirildiği duruma tepki var. CHP'deki rahatsızlık dalga dalga yayılıyor.
Mesela Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, "Partim beni cemevi olayında yalnız bıraktı. İlçe başkanımız haksız yere görevden alındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eskiye de yeniye de saygılı olduğu için başarılı. CHP, eskiye tu kaka, yeniye padişah muamelesi yapıyor" diye yakınıyor.
Konuştuğum CHP'li diğer belediye başkanları da Fethi Yaşar'dan farklı düşünmüyor.
Partilerini çok seviyorlar ama hepsi de sürekli fikir değiştiren liderlerinden rahatsız.
Bir televizyon programına katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP'de artık Kılıçdaroğlu'nun dinlenmediğini, baronların da onu istemediğini iddia etti.
CHP lideriyle politbürosu arasında derin kavga yaşandığını söyleyen Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun yerine Emine Ülker Tarhan'ın getirileceğini iddia etti.
CHP'li bir milletvekili ise Melih Gökçek'in kehanetine bir itirazı olmadığını belirtmesi anlamlıydı.
Ancak Tarhan'ın yargıdaki bölünmeyi hızlandırdığını hatırlatan aynı vekil, "Emine Ülker Hanım YARSAV'ı bitirdi, şimdi de partiyi bitirecek galiba" diye görüş belirtmekten edemedi.
Tüzük Kurultayı için toplanan imzaların perşembe günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na elden verileceği de belli oldu. Muhalifler kurultaya dikkatli bir şekilde hazırlanıyor…
Kafalarındaki esas projenin 'Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kurtulmak' olduğu ortada.
Ama şimdilik fincancı katırlarını ürkütmek istemiyorlar.
CHP'de bu durum fırtına öncesi sessizliği akla getiriyor.