Geçtiğimiz perşembe günü CHP tarihinde bir ilk yaşandı…
Parti Meclisi Üyesi Önay Alpago, Dersim olaylarını gündemde tutan Hüseyin Aygün'ü eleştirdiği sırada Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından önce susturuldu sonra azarlandı…
Kılıçdaroğlu Alpago'ya "Onun hakkında konuşamazsın… Aygün Atatürkçü biridir" dedi.
O an buz gibi bir hava esti toplantıda…
Çünkü Genel Başkan ilk kez bu kadar sertti ve ilk kez sözünü keserek bir bayanı azarlıyordu…
Dışarıda demokrasi havarisi kesilen genel başkana bu hareket hiç yakışmadı…
***
Aslında bu tavır daha önce yazdıklarımı doğrulamış oldu…
Hatırlayın ne demiştim,
"Dersim çıkışıyla gündem olan Tuncelili Hüseyin Aygün aslında 'sahibinin sesi'dir…
Aygün Kılıçdaroğlu'ndan habersiz nefes bile almaz.
Yani Aygün, aslında patronunun suflörü. Onun izni olmadan tek kelime bile etmez, edemez…"
Evet aynen böyle demiştim…
Sağolsun Kılıçdaroğlu PM'de Aygün'e sahip çıkarak beni yanıltmadı.
***
Ama Parti Meclisi'nde Hüseyin Aygün'ü eleştiren Önay Alpago'nun susturulması örgütte bomba gibi patladı.
CHP örgütü gerçek Atatürkçüler'in partiden uzaklaştırılmasından rahatsız.
Aslında Kılıçdaroğlu sadece Hüseyin Aygün'ü değil, kendine yol arkadaşı seçtiği
Erdoğan Toprak, Binnaz Toprak ve
Sezgin Tanrıkulu'yla ilgili de kimseye tek kelime ettirmiyor.
Konuşanın ağzına hemen acıbiber sürüyor.
Tabii bu durum Kılıçdaroğu'na olan tepkiyi de artırıyor.
Nitekim geçen haftaki toplantıda 80 kişiden oluşan Parti Meclisi'nde 27 kişi Kılıçdaroğlu'na 'hayır'
dedi…
27 üye CHP liderinin karizmasını çizdi…
***
Parti içinden aldığım bilgiye göre Kılıçdaroğlu, milletvekillerine zam artışı yapan düzenlemeye önce onay verdi, sonra çark etti.
Has adamlarından
Tanju Özcan'ı da rol icabı haşladı…
Maaşlara zam getiren öneride imzası bulunan
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, 'günah keçisi' ilan edilmeye çalışıldığını belirtti ve
"PM toplantısındaydım, Grup Başkanvekilimiz Akif Hamzaçebi beni arayıp Meclis'e çağırdı. İmza at dedi, attım. Grup Başkanvekiline 'hayır' mı deseydim?" dedi.
***
Peki ya, CHP'deki muhalif kanat ne yapıyor?
Öğrendiğim kadarıyla onlar da tüzüğü değiştirmekte kararlı…
Şimdiden 500'ü aşkın imzaya ulaşmışlar bile.
"Mutlaka mevcut tüzüğü değiştirip partiye demokrasiyi getireceğiz" diyorlar.
Aslında Kılıçdaroğlu daha önce tüzüğün
'değişeceğine' dair söz vermişti ama nedense yine caydı.
***
CHP lideri,
"Tüzük değişikliğini 2011'in Ekim ayında mutlaka yapacağız. Demokrasi tabandan tavana doğru yükselir. Türkiye'ye demokrasiyi CHP getirdi, CHP'ye de demokrasiyi biz getireceğiz" demişti.
Ama görünen manzara o ki Kılıçdaroğlu tüzükte güçlü kılacak bir düzenleme yapmak niyetinde.
Partide Atatürk'ün bile sahip olmadığı yetkileri elinde tutmak istiyor.
***
CHP'liler bu duruma çok tepkili. Kılıçdaroğlu'nun zigzaglarından rahatsız,
'Çarkçıbaşı Kemal' ismini de benimsemiş görünüyorlar.
Sizin anlayacağınız CHP kazanı fokur fokur kaynıyor.
***
Not: Yarın Kılıçdaroğlu'nun belirlediği belediye başkan adaylarından bazılarını açıklayacağım…