Sevgili okurlar, pazar gününü sizlerden gelen görüş ve isteklere ayırdığımızı biliyorsunuz.
Milletimiz dertli.
Uçan kuş bile dertli.
Kısacası yaşamak zor be kardeşim!

Kimi parasızlıktan, kimi ailesinden, kimi aşkından, kimi işinden, kimileri de okulundan yana dertli… Velhasıl dertler harman olmuş her yanı sarmış...
Hayatından bezenler de, aşkına çare arayanlar da, işi gücü bozulanlar da bize yazıyor… Yazılarıma kızanlar da…
Okur bizim "nimetimizdir" dedik başta…
Hakaret etmedikten sonra bizim kimseye kızmaya hakkımız yok.
Hoşgeldiniz...
Şimdi söz sizin...

***

Ahmet Köz
İlk sözü Batman Milli Piyango Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Ahmet Köz'e verdim.
Diyor ki, "Bu mesajı Batman'dan yazıyorum. Fazla uzatmadan meramımı dile getireyim. Yeni atandığım lisede kütüphane var ama kitap yok. Eğer bize bağış yapmak isterseniz veya yayınevlerinin bize kitap bağışlamasına vesile olursanız bizi çok sevindireceksiniz. Rahatsız ettiğim için özür diler, saygılar sunarım." Tel: 0505 4894945.
Biliyorum ki sevgili okurlarım, Ahmet Köz'ün bu derdine çare olacak ve Milli Piyango Anadolu Lisesi'nin kütüphanesini kitapla dolduracak…
Tufan Mert
Uyduruk bir adla yazdığını sandığım okur, örgütü savunan yazısında "PKK bitmez" diyor.
Aksini yazan yüzlerce okurumuz da terörün kimseye yarar sağlamadığını, tam tersi Kürtlere zarar verdiğini vurgulayarak terörün en kısa zamanda bitmesini istiyor.

***

Bahadır Korkmaz.
Merhaba, Türk milleti, seçimden bu yana izlenen politikayı destekliyor. Türk halkı Başbakan Erdoğan'ın arkasındadır. Cenabı Hak Erdoğan'ın yar ve yardımcısı olsun.

***

Ali İhsan
Sn. Ramoğlu… Günlerce yazdığınız 'TRT'deki taciz' olayı ne oldu?
Hani birkaç gün içerisinde açıklama yapılacaktı.
Neredeyse bir ay oldu…
Saygılarımla.
Not: Sayın İhsan, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin olayı inceletiyor. Soruşturma çok yönlü sürüyor. Sanırım yakında siz değerli okurlarımızın bu merakını gidermiş olacağız. Şahsen Sayın Şahin'in adaletli olacağına güveniyorum…
Altan Gürkan.
Ersin Bey,
Sabah Gazetesi'nde yazılarınızı ilgiyle okuyorum.
Emekliyim. Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı bir beldeden Ankara'ya taşındım. Eryaman'da kirada oturuyorum.
Amacım hem eşimin yıllardır süren hastalığına çare bulabilmek, hem de bu yıl liseye başlayan oğluma daha iyi bir eğitim imkanı sağlamak.
Evde yaşlı ve hasta olan babamla birlikte beş kişi yaşıyoruz. Babama rahatsızlığından dolayı günde dört kez hasta bezi giydiriyoruz.
Emekli maaşım ise 735 lira.
Sakın sizden yardım isteyeceğimi sanmayın.
Ankara çok ama çok büyümüş, temiz ve bakımlı bir şehir. Ancak bazı değerler kaybolmuş. Kentin mutlaka güzel yerleri de vardır, ama biz Göksu Parkı ve Etlik Hastanesi'nden başka bir yeri göremedik henüz.
Sevgili Ersin Bey, yitirilen değerler derken aslında şunu kastettim:
Bayramda, malum sebeplerden dolayı kurban kesemedim.
Kurban kesemeyince kesenler mutlaka bir parça et getirir diye umdum.
Ama yanılmışım.
Geçen bayramda ne bayramlaşmak için ne de bir gram et için kapımızı çalan oldu.
Etrafımızda yakılan mangallardaki etin kokusu hala burnumuzda.
Şimdi aşure zamanı…
Yine kapımızı çalan olmadı.
Halbuki köyümüzde kurban kesen kesemeyene, aşure pişiren de pişiremeyene dağıtırdı.
Hz. Ömer de "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" demişti.
Ankara çok büyümüş ama güzel değerlerimiz yok olup gitmiş.
Geçenlerde çocuklarla markete gidip 50 TL'lik alışveriş yaptık.
Meğer maaş kartımda hiç para kalmamış. Aldıklarımızı kasada bırakıp çıktık.
Ne kadar dayanabiliriz bu duruma?
Hani bir şarkı vardı, 'Hadi gel köyümüze geri dönelim' diye…
Sanırım o şarkı bizim gibiler için yazılmış.
Nereye gidersek gidelim kader değişmiyor.
Altan Gürkan 0535 248 85 49