CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partinin asıl sahiplerine "Ayrılın" diyerek sonunda resti çekti…
Çok sert konuştu Dersimli Kemal.
İl genel meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıda aykırı saydığı seslere postasını şöyle koydu:
"Küçük hesaplarla parti içi kavgalarla yola çıkanlar yollarını bizden ayırsınlar. Bizim hedefimiz ayrı. Ortak bir hedefe kilitlendik biz..."
Bu mesaj partideki Atatürkçü kesimeydi.
Bu konuşma ayrıca Dersimli Kemal'in, CHP'ye bugüne kadar hiç oy vermemişlerle yola devam edeceğinin de göstergesiydi.
Yoldaşlarının bir bölümü 2010'da, geri kalanı ise 2011'de CHP'ye üye olmuştu. Buna dikkatinizi çekerim.

***
Acaba Kılıçdaroğlu bu 'vefasızlığı' niye yapmıştı.
Kafama takıldı.
Araştırdım.
İrdeledim.
Sorup, soruşturdum.
Konu çok derinmiş.
***
Meğer Dersim isyanını bastıran Atatürk'ün partisi ince tezgahlar sonucu ele geçirilmiş.
Atatürk'ten intikam almak isteyenler gerçek CHP'lileri kovarak işe başlayacak.
Kılıçdaroğlu'nun şu sözlerine dikkat edin.
"Bizim hedefimiz ayrı."
"Ortak bir hedefe kilitlendik biz."
Evet aynen böyle söylüyor…
Hedef kim?
Nereye kilitlendi?
Bunları açık açık söylemiyor ama satır aralarını okuyunca kilitlendiği noktayı farkediyorsunuz.

***

Van toplantısına bakın mesela.
Bir de Türk bayrağı olmayan Hakkari mitingini hatırlayın.
Adamın nereye kilitlendiğini hemen göreceksiniz.

CHP'de diğer milletvekillerine konuşma yasağı niye kondu?
Peki Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'e niye böyle bir yasak yok!
Niye?
Daha anlamadınız mı?
Sizce Hüseyin Aygün kendi başına o kadar lafı edebilir mi?
Kimin sesidir Aygün?
Bence Kılıçdaroğlu'nun sözcüsüdür.
Ve Dersim konusunu Kılıçdaroğlu Aygün'le birlikte gündemde tutuyor.
Çünkü rövanş istiyor.
Partililere 'çek git' demesi de bundandır.
CHP içinde Dersim isyanını ilk kez dile getiren Onur Öymen'e tepki gösteren de Kılıçdaroğlu'ydu.
Adam 'Dersimliler' ile kafasındaki projeleri gerçekleştirecek.
Ekibi de belli.
Hüseyin Aygün, Sezgin Tanrıkulu, Erdoğan Toprak, Gürsel Tekin...
Kılıçdaroğlu'na "Kalk ABD'ye gidelim" diyen Amerikancı Faruk Loğoğlu, Binnaz Toprak ve Süheyl Batum da aynı takımdan…
***
Yazık…
Daha düne kadar Atatürk'e küfredenler, CHP'ye ömründe oy vermeyenler şimdi Atatürk'ün partisini ele geçirmiş.
Atatürk'ü savunanlar, devrimlerine sahip çıkanlar da partilerinden kovulacak.
Olacak iş değil ama gidişat bunu gösteriyor.
Kılıçdaroğlu tayfası da Atatürk'ün koltuğuna oturacak. Tabanda büyük bir muhalefet örgütleniyor şu sıralar.
Sosyal demokratlar, Atatürkçüler, partinin dağılmasını önleyecek, yapılmak istenen operasyonlara izin vermeyeceklerdir.
Muhalif hareket herkesle el birliği içinde çalışıyor. Yani Kılıçdaroğlu'nun işi aslında çok zor.
Ama elindeki iki kozu kullanarak durumu kurtarmaya çalışıyor.
Birinci kozu, Deniz Baykal'ın anti demokratik baskıcı tüzüğü…
Kılıçdaroğlu muhaliflerini bu tüzük sayesinde sindiriyor. Yerlerine de kendi adamlarını getiriyor. Peki, bu tezgah tutar mı?!
Hiç sanmam…
Çünkü ortada kapı gibi 'Van' raporu var, hiç kimseye sormadan imzaladığı…
Rapora göre, Anayasadan Türklük tanımı çıkarılacak.
Kürtçe eğitim dili olacak.
AK Parti'nin, bazı maddelerini kabul etmediği Yerel Yönetimlere Özerklik tanınacak.
PKK'ya genel af çıkarılacak.
Apo'nun istediği gibi 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu' kurulacak.
Bir de Kürt isyancılardan 'özür dilenecek.'
Bunları hangi gerçek CHP'li ister?
***
Amaç gerçek partilileri CHP'den uzaklaştırarak Atatürkçülerden intikam almak.
Ama anketler AK Parti'yi yüzde 54.83, CHP ise yüzde 19.52 olarak gösteriyor.
Bu da Kılıçdaroğlu'nun planının tutmayacağının açıkça kanıtıdır.