Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Provokatör PKK

Provokatörün birinin Van'a gönderilen yardımlarla ilgili facebook'ta yazdıkları beni çileden çıkardı.
Fitneci, "Gönderilen birçok paketten Türk bayrağı, taş, tahta çıktı. Bazı paketlerde nefret söylemli notlar da vardı" diye yazmış duvarına.
Paketin içinde ya da üstünde Türk bayrağının olması fitneciye neden bu kadar batmış anlamadım. Sanki düşman ülkenin vatandaşı gibi bayrağımıza nefret kusuyor.
Rengini kanımızdan alan ay-yıldızlı bayrağımızdan rahatsızlık duymasının nedeni belli aslında.
Taş ve sopa lafları da hikayenin kılıfı.
Bunlarda Allah korkusu yok. Tabi vicdan da…
Neyse...

***
72 milyon Van için ayaklandı, varını yoğunu depremzedelere göndermek için seferber oldu umurunda mı?
Sayın Başbakan Erdoğan olaydan birkaç saat sonra depremin yıktığı Van'a gitti.
Sabaha kadar da Van-Erçiş arasında mekik dokudu. Bu da umurunda değil.
Neredeyse tüm bakanlar da aramakurtarma çalışmalarına refakat etti.
Türkiye'nin hemen her belediyesi Van'a yardım yağdırdı, kurtarma ekiplerini yolladı ama nedense komşu BDP'li il belediyeleri kılını kıpırdatmadı. İşte bu umurunda.
Onlar, KCK'yı devreye soktu.
Kendi halkını aç ve susuz bırakma pahasına gönderilen yardımlara da el koydu.
Enkaz kaldırmak yerine fitne çığırtkanlığı yapmayı uygun gördüler.
Askerlere mayınlı tuzak kurdular.
Çadırları talan ettiler.
Kamyonları kaçırdılar.
Ardından da 'Hükümet buraya yardım yapmıyor' yalanını yaydılar…
Bunların kim olduğu belli...
"BDP, KCK ve PKK."
Yaşar Aksu ve Jan Demir isimli iki fitneci sosyal paylaşım sitesinde "Gönderilen çadırları almak için halk önce kaymakamlıkta sıra bekliyor. Kaymakamlık önünde soğukta bekletilen halk bitik durumda, elbiseleri yırtık, kimi çocuğunu sırtına alıp dondurucu soğuğun altında bekliyor. Hâlâ Erciş'e bağlı köylere yardım ulaşmış değil. İzdihamlar yaşanıyor. Tuvaletler yok, gıda yardımları çok az yapılıyor" diyor.
Peki gerçek öyle mi?
Hayır.
Olayı nasıl sabote ettikleri ortada.
Onlara inat Türk halkı Van'da da dayanışmanın ve yardımlaşmanın en güzel örneğini sergiliyor.
1999 Marmara depreminde Başbakan ve bakanlarından hiçbiri felaket yerine gidememişti hatırlayanlar bilir.
Ama Van'da daha yıkılan binaların tozu havadayken, artçı şoklar peşpeşe gelirken, Başbakan Erdoğan'ın uçağı, 'yıkıldı' denen Van Havaalanı'na inmişti bile.
***
Ne yazık ki PKK ve aynı çizgideki muhalefet, yaşanan acıdan siyasi çıkar peşinde.
Hiç acının ve ölümün üzerinden siyaset olur mu?
Şu ana kadar 52 kargo uçağı Van'a insani malzeme taşıdı, hâlâ da taşımaya devam ediyor.
Gıda sorunu yok ama bölgede çadır sıkıntısı var.
Sebebi ise 'yağmacılık.'
TIR'ların kaçırılıp nasıl yağmalandığını dünya gördü.
Deprem bizi üzdü. Çünkü 461 kardeşimiz hayatını kaybetti. 1352 de yaralımız var.
Başbakan Erdoğan, Van'a şu ana kadar 17 bin 836 çadır, 76 bin 500 battaniye gönderildiğini, 36 seyyar mutfak kurulduğunu, 5 bin 139 adet katalitik soba dağıtıldığını söyledi.
Başbakan AK Parti il başkanları toplantısında ayrımcılığa da şiddetle karşı çıktığını vurguladı ve ekledi: "Hükümet ve bütün kurumlar depremzedeler için seferber oldu, olacak da."
Tüm bunlara rağmen hâlâ 'Nerede bu devlet?' demek iyi niyetle bağdaşmaz.
***
Nemrut'ta hareket var mı?
Macaristan olağanüstü hal ve felaket bilgi servisi RSOE EDIS'e göre, sismologlar depremin Nemrut Yanardağı'nı harekete geçirmesinden endişe ediyor.
Nemrut Dağı, Bitlis'in Tatvan ilçesinde, Doğu Anadolu'da yer alan en yüksek dağlardan biri. Van Gölü'nün batısında kalan dağın tepesindeki kraterde de Nemrut Gölü var. Şu an yarı aktif olarak bilinen ve Tatvan yakınlarından Ahlat'a kadar uzanan Nemrut Dağı'nın volkanik faaliyetinin sıkı takip edilmesi lazım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA