Mükemmeliyetçi kişi detaycı da oluyor aynı zamanda çünkü suçlanmaktan, beğenilmemekten, gözden kaçırmaktan, onaylanmamaktan korkuyorlar. Korkmaktan öte tiksiniyorlar.
Şöyle desek mi?; mükemmel dünyanın yalnız ve bitkin insanları.
Aslında mükemmel hiç de mükemmel değil. Tedirgin ediyor, diken üstünde tutuyor, beğenmiyor, zorluyor, nefes almıyor, geri düşmekten ödü patlıyor.
Günün anket sorusu: Aynı şarkıyı kaç kere arka arkaya dinlersiniz? Hani çok güzel bir şarkıyı. Ben çok sevdim mi günlerce başka şarkı dinleyemiyorum ve çevremdekilerin siniri bozuluyor da.
O değil de Angelina Jolie ile Brad Pitt'in evlenmesini büyük coşkuyla karşılayan ekiple eski sevgilisi evlendi diye Özge Özpirinççi'ye üzülen ekip aynı ekip mi?
Dünyanın en güzel kadınıyla adamı dokuz yıldır beraber, altı da çocukları var, sonunda evlenmişler, sanki sana dokunan bir yanı var, ne bu heyecan? Hem Özge Özpirinççi'nin perişan olduğunu nereden çıkarttın? Şimdiki hayatının eski hayatından daha iyi olmadığını nasıl bilebiliyorsun? Kız belki daha mutlu, daha kendi. Biraz kendi hayatımıza yönelsek valla konuyu çözeceğiz.
Artık üşenmesek de 'ilişki bittikten sonra tarafların ne yaptığı kimseyi bağlamaz, herkesin kendi hayatı' boyutuna geçiş yapsak daha iyi olmaz mı? sahiplenmekten usansak, yürekler serin sularla yıkanmaz mı?
Acı çekmek mutlu olmaktan daha mı kolay acaba?
Bir zamanlar çok âşık olduğum (evet, bir zamanlar çok âşık olunabiliyor) eski sevgilim evlendiğinde arkadaşlarım panikle evimi basmışlardı. İyi miyim yoksa Müslüm Baba eşliğinde kendimi mi jiletliyorum diye. Konuyu gündemime bile almadığımı görünce şaşırdılar tabii. İyi de zaten ilişkim bitmiş, yürütebilsek ayrılmazdık ki benden sonrasından bana ne, benim nasıl böyle bir hakkım olsun ve neden?
Zaten ayrılıktan daha çok yaşadıklarında gerçeklik ve samimiyet bulamamak kırıyor insanı.
Evlilik kazanç mı? Evlenince oyun senin mi? Yarışta birinci misin? Evliliğin aşkla alakası olduğunu sanıp üzülüyor geride kalanlar. Ne alakası var, kurumsal bunlar kurumsal.
Bir kız arkadaşım uzun süreli ilişkisini bitirdi, ne yapıyor? Tabii ki üzülüyor. İki soruya cevap ararken kafayı sıyıracak diye korkuyorum. Birinci soru; "Bu adam nasıl bu kadar değişti?"
İkinci soru: "Her şey yalan mıydı?"
İkisinin de cevabının ne önemi var, mutlu geçirdiğin günlerin, saatlerin, dakikaların kıymetini bileceksin, işte o kadar. Sonra her şey insanlar için. Kim bilir, kim bilir.