Yanında olmaya tahammül edemediğimiz ama mecburen bir araya geldiğimiz insanlar var. Olabiliyor yani, hayat. Belki patronumuz, belki bir akrabamız, babamız, eski kocamız, belki de sevgilimizin en yakın arkadaşı. Peki o dakikaları sakin sakin atlatmak için ne yapmak lazım?
Bence iki seçeneğiniz var. Ya duymazdan, görmezden geleceksiniz ya da işin mavrasını çevirip, durumla bolca dalga geçerek eğleneceksiniz.
"Bence bu devrin trendi haksızlık. Herkes mi zalim olur" dedi. Haksızlığın skinny jeans ile aynı kategoride duruşuna gülecektim, gülemedim, çok ciddiydi. Gözleri emindi. Haksızlıktan bıkmıştı; "Göğsümü dövesim geliyor" dedi. Ben bi'şey diyemedim.
Haksızlık demişken; Deniz Seki'nin aldığı 3 yıl 6,5 aylık hapis cezası çok ağır değil mi? Bu kadına yazık, günah değil mi? Yeterince çekmedi mi?
"Aşk kadını" kulağa pek romantik gelir. "Aşk kadınıyım ben!" Sadece aşkı arayan kadın, aşka koşan kadın, aşkla yaşayan kadın, kalbinin izinde kadın. Vardır öyle kadınlar, bugünlerde az ama mevcutlar. Ötekilerin sözlüğünde 'enayi' sayılırlar. Başlarına ne gelirse aşktan gelir bu kadınların, hiç akıllanmazlar. Gücenirler, akılla aşkı yan yana koyamazlar.
Ve adamlar, "aşk kadınlarına" denk düşen, aşksız, kalpsiz adamlar. Kan emici, gurur gebertici, yerle bir edici adamlar. Onlar da var. Sonunda hep galip çıkıyorlar, hep yakıp geçiyorlar, hep kırıklar bırakıyorlar.
Kadının bir adamı vezir de rezil de edebileceğini söylemişler. Erkeklerden hiç söz etmemişler. Ben size söyleyeyim kızlar; bir adam sizi vezir de rezil de eder. Lütfen aklınızı yolda düşürmeyin. Size üzüntü veren, kişiliğinizi zedeleyen, sizi aşağı çeken, çirkinleştiren, vicdansız adamları sevmeyin. "Elimde değil" demeyin, bir dakika biri orada durmayın.
Miss Turkey meselesine parmak basmadan geçmek istemem. Dün okuduğum bir habere göre Miss Turkey 2014'ün dördüncü güzeli Gizem Koçak yalan söylemiş. Neymiş yalanı? 1. Lise üçte okuduğunu söylemiş, lise ikiden terkmiş. 2. Gözleri renkli değil lensmiş. Bu da kuralları ihlalmiş. Eğer iddialar doğruysa bence hiç sorun yok. Demek ki kızımız oldukça hırslı, kim tutar onu. Hem bir çift lensin lafını mı edecekler yani?
Miss Turkey'nin en büyük bombasıysa çıtır kızları ayakkabı farkıyla geride bırakan Ajda Pekkan'dı. Giydiği spor ayakkabılar çok konuşuldu.
Her ne kadar elbise sorunundan doğan bir sebeple, geceye özel aldığı botları değil o ayakkabıları giymek zorunda kalmış olsa da yine en çok ondan söz edildi değil mi? Eee superstar olmak böyle bi'şey dostlar.
Alakasız ama bir yaz salatası tarifi gördüm. Karpuzları, beyaz peynirleri ve salatalıkları iri küpler halinde doğruyor, salata kabına alıyorsunuz. Üzerine taze nane ve fesleğenler koyuyorsunuz. Bir tutam sumak, zeytinyağı ve limonla tatlandırıyorsunuz. Karıştırıyorsunuz, alın size dünyaca ünlü şef Gordom Ramsay'den yaz salatası. Çok basit, acaba tadı nasıl?