Bugün Anneler Günü. Evet! Haklılar, öyle ya da böyle, iyisi ya da kötüsü anne olunca anlarsın, anlarız, anlayacağız.
Günün büyüsünü bozmak istemem ama klişeleri atıp kabul etmek gerekir, annenin de iyisi kötüsü olur. Ee, bu işin okulu, diploması yok ki, herkesin 'elinden gelenin en iyisi' başka olur. Ve fakat annesiz olmaz.
Alın size yine hiçbir erkeğin anlayamayacağı kadınsal bir durum; anneler ve kızları. Çekişmesi bitmez, güçler birleştirilince tadından yenmez, şu hayatta en zorlu sınavlar geçilir ama annenin o yukardan aşağıya gözlerini devirerek içimize içimize bağırdığı 'istediğim gibi olmadı' bakışından geçilemez.
Henüz bilmediğim bir motivasyonla anneler kızlarının mükemmel olmalarını ister de ister. Sanırım onu da 'anne olunca anlayacağım'. Gelin görün ki kızlar ise annelerinin sadece anne şefkatiyle dolmasını, neyseler onu onaylamasını.
Belki biraz beklentisizlik sularında yüzmeyi denemesini ister. Gel gör ki zor dostum zor. Bunu hepimiz biliyoruz ki sürdüğümüz allıktan, sevdiğimiz adama, giydiğimiz kıyafetten, yediğimiz yemeklere kadar annemizden yüzde yüz alkış aldığımız henüz tespit edilememiştir.
Peki dünyanın en güzel yemeği kimindir? Tabii ki insanın annesinin. Öyle köfte, öyle çorba, öyle börek, öyle pilav bize başka kim pişirebilir ki? Kimin ellerinde öyle bir kıvam olabilir ki.
Peki dünyada en korktuğum şey nedir? Anne olmak.
35'e gelmiş şehirli, garantisiz, tedirgin, yalnızlık sistemine alışmış, fedakarlık limitini doldurduğunu düşünen, çocuksuz bir kadın olarak ben korkmayayım da kimler korksun. Şimdi size anne olmamak için yüz sebep sayabilirim. Bu bölüme çok çalıştım, ezberimi sağlam yaptım ama neyse, saymayacağım.
Şimdi bir annenin kızına düzenlediği kına gecesini yazacağım. Fulya Terim küçük kızı Buse'yi gelecek hafta evlendiriyor. Kendi kurduğu organizasyon şirketi 'Terim Events'in ilk işi de Buse'nin kınasıydı. Geçtiğimiz cuma gecesi yapıldı. Fulya Terim'in dostlarını ve ailesini ağırladığı olağanüstü sofraları meşhurdur bundan böyle geceleri dilden dile dolaşacak. Kapılarda kuyruk olacak. Yeniköy Sait Halim Paşa Yalısı'ndaki kına gecesi karşılamasından, dekorasyonuna, nefis sofralarından, şovlarına, hediyelerinden, süprizlerine, eğlencesine kadar gördüğüm ve hayal edebileceğim en güzel kına gecesiydi. En evlilik karşıtı, en cool kadının bile evlenesi gelirdi.
Gecenin en fırlaması Burcu Esmersoy, en pistten inmeyeni Derya Şensoy, en neşelisi Demet Akbağ, en tatlısı hamile abla Merve Çetin, en gururlusu anne Fulya Terim ve en topuğu kırığı bendenizdim. Bütün havamla salonda yürürken bir anda sekmek suretiyle elimde topukla kalakaldım.
Ayyy! Yoksa ben Sinderella mıyım? Tamam, tamam sustum. Ne olacak talihsizim, sakarım.
Biliyorum, her şeyi ama her şeyi anne olunca anlayacağım. Bütün annelerin Anneler Günü'nü kutlar, yazıyı burada kapatırım.