Justin Timberlake'e bayılıyoruz çünkü adam işinin zirvesinde. Şarkı söylüyor, dans ediyor, piyano çalıyor, gitar çalıyor, şarkı yazıyor, ekibiyle ahenkle dans ediyor ve çok sempatik.
Hayatında hiç JT dinlememiş bir arkadaşım bile gözünü sahneden ayıramadı. Ertesi gün hâlâ Justin'in performansını konuşuyordu.
Yeni dönem cool'un karşılığı Justin Timberlake. Hepsi yukarıdaki yazdığım sebeplerden. Bir de Jessica Biel ile güzel yürüdüğünü hissettiğimiz evliliği de biz kadınların kalbini çalıyor tabii.
İTÜ Stadyumu'nda ilk konserim. Konser alanını beğendim. En azından böyle bir yerimiz var. Ulaşımda taksiyi kullandığım için sıkıntı çekmedim ama konser sonunda otopark ödeme- çıkış kuyruğunu görünce arabalarıyla gelenlerin büyük sıkıntı yaşadığını söyleyebilirim.
Justin'in geçen ay Londra'daki konserini de izlemiş biri olarak üzülmedim değil. O2 Arena'daki sahnesi daha büyük, bütün stadı gezen ek bölümüyle acayip etkiliydi. Buradaki sahnede biraz sıkıştılar ve aynı şovu yapamadılar.
Yabancı grup ve sanatçılar çoğu zaman İstanbul'a tam şovlarını, sahnelerini getiremiyorlar. Sanırım bunun en büyük nedeni bizim konser alanlarımızın, salonlarımızın yetersizliği. Bunu da bir gün atlatabilecek miyiz acaba?
JT'nin piyanonun başına geçip 'Until The End Of Time' ile Soma'yı andığı bölüm unutulmazdı.
Güzeldi, çok güzeldi. Müzik ziyafetiydi.